KIRIK BİR GÜZ TEBESSÜMÜ
eskiyen yüzümün yeni coğrafyasında
kırık bir güz tebessümü kan ağlayan bir iç dipsiz kör kuyu gözlerim öylesine derin,öylesine susuz gözlerimin yamacında iki uzak terk-i diyar içimde hazandan kalma zemheri ayazı yüreğimde tedirgin bir serçe telaşı hayatın dikenli ve sarp yollarında soluklanmadan koşarken nefes nefese ölümün eşiğinde örselendi düşlediğimiz tüm hayallerimiz maziyi özlemle ansa da yüreğimiz çok zor geçen bu günlerde asude bir baharın yolunu gözler feri sönük gözlerimiz hüznün en koyu deminde tarifsiz acıların derinden yaşandığı gidip de gelmeyenlerin anılarda kaldığı ıssız sokakların bile mahzunlaşdığı öyle bir zamanda sırtımızı sıvazlayan kış güneşi doğuyor gri ufukta çivisi çıkmış dünyanın karanlığını aydınlatırcasına... asrın tufanı başımızda hoyratça esiyor zaman nasılda dörtnala koşuyor doludizgin anbean eksiliyor beyhude geçen ömrümüz heba olan yılların hazin sessizliği efkarlı yüreğimi derinden acıtıyor kasvetli ahraz gecelerde hüzzam bekleyişler cirit atıyor duruşması ertelenen,darmadağın düşler dökülen inci taneleri gibi gözlerimden solgun yanaklarıma süzülüyor... yalnızlığın sahilinde dertlenirken kendi kendime katmerleşen hüzünler çöküyor içime sabır teselli ediyor yorgun gönlümü dua et,tahammül et ve içinden de bir dilek tut diyor... bugünlerde geçip gidecek yeşerecek elbet bir gün gözyaşlarıyla ıslanan maviye çalan umutlar gül yüzünde yine güller açacak gün olacak günlük güneşlik AYLA CERMEN TÜFEKÇİ / 10/01/2021 |