Sen bir kulsun bunun bilincinde ol *Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ***********************************
RAHMÂN SURESİ Mekke döneminde inmiştir. 78 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan ve Allah’ın sıfatlarından biri olan “er-Rahmân” kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca, Allah’ın nimetleri, birliğini ve kudretini gösteren kâinat delilleri ve günahkârların kıyamette karşılaşacakları korku ve şiddet konu edilmektedir. KONUSU İnsanın kendinde ve dış dünyada görebileceği dinî, dünyevî birçok nimete değinilerek bunların sorumluluğunu idrak etmesi ve kulluk bilinci içinde hareket etmesi gerektiği hatırlatılmakta, cinlere ve insanlara müşterek hitaplarda bulunulmakta, nisbeten kısa bir cehennem tasvirini takiben oldukça ayrıntılı bir cennet tasvirine yer verilmektedir. FAZİLETİ Sûrede, edebiyatımızda TERCİİBEND denen edebî sanat benzeri bir üslûpla, “ARTIK RABBİNİZİN NİMETLERİNDEN HANGİSİNİ İNKÂR EDEBİLİRSİNİZ?” anlamındaki cümleye otuz bir defa yer verilmiştir. ********************************** SEN BİR KULSUN BUNUN BİLİNCİNDE OL Şükredip de kullan sen her nimeti Arayan inşallah bulur kısmeti Cenneti dileyen çeker zahmeti Yüce Allah’ın hep boldur rahmeti ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr Dengeyi korursan olur müsâvî Dünyada kalacak işler dünyevî Bizimle gidecek olan uhrevî Her şeyden önemli kazanç manevî ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr Sorumlu olur da edersen idrâk Emirlere insan olmalı müştâk Beş vakit namazla sen olursun pâk İnşallah senden de râzı olur Hakk ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr İman eden insan dil ile ikrâr Kalple tasdik için vermeli karar Verilen nimetler edilmez inkâr Nankör olan insan hiç neye yarar ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr ’’İki doğu’’ ’’iki batı’’nın Rabbi Engel konmuş deniz farklı terkibi O’dur azamet ve kerem sahibi O’ndan başkası yok mutlâk gâlibi ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr O’nundur süzülüp giden gemiler Denizdeki mercan ve de inciler Şükredenler bunu nimet bildiler Helâl kazandılar, helâl yediler ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr Yeryüzünde olan herşey fânidir Yaradan’ın zâtı ise bâkidir Ahirete iman eden kânidir Ölüm mutlak hâktır belki ânidir ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr Gökte yerde olan hep O’ndan ister Nice sultan hani nerede göster Ümidini kesme duâlar gönder Hakk ve hakikate olmalı önder ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr Günah işlemekten mü’min sakınır Günahkârlar simâsından tanınır Ayaktan, perçemden tutup alınır Yalan diyen cehenneme salınır ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr Allah’tan korkana var iki cennet İçlerinde vardır emsalsiz nimet Kazanmak istersen edip de niyet İnşallah edecek Yaradan kısmet ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr İyilik ederek hep bul iyilik İbadete vermen gerek öncelik Kazanıp ahlâken güzel kişilik Temiz olan zaten sevmez kirlilik ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr Mühim olan dünya değil ahrettir Bize düşen bunun için gayrettir Elde edilirse güzel nimettir Allah’tan dileğim sonsuz rahmettir ...Sen bir kulsun bunun bilincinde ol ...Hangi nimetini edersin inkâr MÜŞTAK: (şevk. den) Arzu ve iştiyak gösteren, fazla istekli. MÜSÂVÎ : Eşit, denk. UHREVÎ : Âhirete âit DÜNYEVÎ: Dünya ile ilgili PÂK : Temiz, saf, katıksız. İKRAR : Tasdik etmek KÂNİ : İnanmış, kanaat eden ... RAHMAN SURESİ : 17-18 /19-25 |