ŞEHVET
ŞEHVET
Aklın, mantığın Sınırlarını zorlayıp aşan Bardağı taşıran Düştüğü yeri yakan damla Patlayan el bombası Saçılan şarapnel Tehlikeli madde Yanıp tutuşan Fitili ateşlenmiş Tende dinamit lokumu Yürek kapsülünde intifa Fırlamış volkan bombası; Şehvet bunun adı Kiminin bastırıp özünde Kiminin bastıramadığı Ezelinden ilkel varlık Herkesin benliğinde Yaşayıp duyduğu Hayvani bir duygu bu... Vicdanın azabı İnsanın gazabı Hiç de kolay değil Bireyin eğitilmiş Bilgili donanımlı Dört dörtlük insan olması.. Ezelinden genlerine işlemiş Varoluş yokoluş Üreme içgüdüsü Açlık susuzluk Cinsellik dürtüsü Yanlışlıklar zinciri Halkalı köprüsü Akıp giden zaman Kayanın kuma dönüşü Helezonik sarmal Anaforlu sular akıl törpüsü... Şaban AKTAŞ 05.01.2021 - 14.51 BEŞ VAKİT ATATÜRK Güneş battı gün bitti, Akşam ezanı da okundu; Dördü gitti, biri kaldı.. Hep aklıma takılır Bu kadar inançlı bir toplum Neden bilimde teknolojide Bu kadar geri kaldı?! İyi ki Atatürk gibi lider Çıkmış da kurtarmış ülkeyi Yoksa bu topraklarda Ne beş vakit ezan okunur Ne şanlı bayrağımız Dalgalanırdı göklerde?! Ne demiş Ata’m; "İstikbâl göklerdedir. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir!" Gel gör ki 1950 den beri Yapılanları gördükçe ülkede Yüreğim dilim dilimdir! Şaban AKTAŞ 07.01.2021- 18.33 .. GÜLÜMSEYEN ESINTILER ... DALGINLIKLA Umulmadık bir anda Dalgınlıkla yapılan Küçük hatalar Yanlış işler de bazan Güzel şeyler düşürüyor İnsanın aklına?! Ne bileyim, sabahtan beri Düşlerin dünyasındayım Saat 15.42 olmuş İkindi ezanı okunuyor Yenice kahvaltıya oturdum... Önce şiirler yazmıştım Sonra pazara gittim Alışveriş yaptım Yeşillik sebze meyve Üç çeşit peynir aldım Yeni geldim sayılır eve... Bir kaç dakika evvel Çay demini aldı Bir bardak çay doldurdum... Sonra mutfaktan çıkıp Salona girdim, Yine mutfağa geldim Ne bileyim dalgınlık işte Unutmuşum bardağı çayı Bir bardak daha doldurdum; Masada çay Bir iken iki oldu mu; Oysa ben evde yalnızım; .. Ne olacak şimdi?! .. Sen geldin birden aklıma Ne güzel olurdu Sen de yanımda olsan Birlikte yapardık kahvaltıyı Doyumsuz leziz Güzel bir kahvaltı olurdu Otururduk yanyana Yine işte öyle say; Aşka düşüp Gül sevenin haline vay?! Gülümsemeni duydum; Seni içer gibiyim Çay ile yudum yudum... .. "Elmayı nazik soydum da Yârin ağzına koydum Afiyet olsun yârim de Sen yedikçe ben doydum!" Şaban AKTAŞ 07.01.2021 - 16.04 KESİLEN AĞAÇ Kime ne zararı olabilir ki kaldırımdaki ağacın?! Kim kesti ise sözüm ona Göz görünce Yürek buna nasıl dayana?! Diyelim ki meyvesi yok Yenilmiyor Turunç ağacı ya da, Kurdu kuşu börtü böceği Yazın sıcağında koruyan Gölgesi de mi yok?! ilkbaharda açan Türül türül mis kokulu Baktıkça neşe saçan, Kokladıkça Nefes açan çiçekli dal, Kovanında arıya bal?! Sözüm ona herkes gibi O da bir insan Hem de müslüman Cahilce iş yaparsa Doğruluğuna Yaptığın işe kim nasıl Güven duyup inansın?! Eline motorlu bıçkı alıp Sokakta ağaç kesmeyi Marifet mi sayarsın! Bu suç, senin değil Sessiz tepkisiz Duyarsız toplumun Seni işe alan Belediye utansın!.. Kim kestirdiyse ağacı Dinmesin yüreğinde acı Bir gün onun da Eli kolu budansın Yaz gelince gölgesiz Ki burası Antalya Cehennem sıcağında Cayır cayır yansın! Yaptığı yanlışın Cezasını çekmeyince Aklı başına gelmez Yansın ki akıllansın! Şaban AKTAŞ 07.01.2021 - 14.56 Bu yılda yine bir kızıl kumru geldi balkondaki kutunun üstüne yuva kurdu.. Mevsim kış, baharı beklemeden yuva kuran kumrunun da vardır bir derdi.. Sıcak olmadığına göre kuş biti filân olmadan palazlanır gider yavrular.. Halinden memnun görünüyor Şimdilik kaşıntısı yok Bana hiç aldırmıyor. Ben de hayatina karışmıyorum.. Arada bir selamlaşıyoruz, o merakla bakınca ben de tebessüm ediyorum. Göğsündeki sıcaklık, gurur., Gözlerindeki pırıltılı ışık, bana aşkla bakan birisinden aşina.. O yüzden kıyamam kıyamam sana güzel kumru, yuvanda kendince mutlu ol.. Soğuk gecelerde ben klimayı açınca sen de klimanın ısısından yararlan.. Güzel yavruların olsun, boy boyla, soy soyla. Güzelsin çünkü sen... . .. .. Şaban AKTAŞ 07.01.2021-13.17 OLMAZ GÜLÜM, AŞK BU; SENSİZ OLMUYOR . Uçarı düşlerin gönül hostesi Sana uğramadan sabah olmuyor Yuvada kuşların ötüşen sesi Yüzüne bakmadan güneş doğmuyor Gönül kafesinde muhabbet kuşum Çıkamam kafesten evcil olmuşum Aşka demi yemi sende bulmuşum Sensiz benim gönlüm gözüm doymuyor Aşk için hem acı hem tatlı gerek Gönül fırın ise yüz tatlı börek Al bahar bal bahar en tatlı çörek Hasretle pişmeden kıvam olmuyor Kar altında yanan gönül sobası Dağdaki çobanın yünlü abası Koyunlu kuzulu türkmen obası Sensiz balım yağım sütüm d/olmuyor Issız çöl içinde kaktüs çiçeği Serin göl yüzünde lotus çiçeği Gönülde uçuşan ateşböceği Olmaz gülüm, aşk bu; sensiz olmuyor Kaleiçi evler, o dar sokaklar Salkımsöğüt saçlar, anılar aşklar Yüzünde gün doğar aşk yine başlar Seni düşünmeden günüm dolmuyor Aktaş dilden dile gönül köprüsü Aşk bir yaşam boyu ömür törpüsü Gözlerin gönlümün en güzel süsü Kâlpte güneş açan güller solmuyor Şaban AKTAŞ 07.01.2021- 09.00 |
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...