Öztürkler neye ne der
Mana diye anlama der
Verim diye kazanca der Hırçın diye öfkeliye der Zıpır diye yerinde duramayan der Meram diye istemeye der Pölüm pörçük diye paramparçaya der Eruh diye ermişe der Lodos diye rüzgara der Elzem diye acıya der Temra diye çile der Terminal diye otogara der Nizam diye disipline der Battal diye hantala ağıra der Temenni diye dileğe der Valiz diye bavula der Meşhur diye ünlüye der Müessese diye firmaya der Mühlet diye süreye der Azar diye terslemeye der Tınlamak diye söz dinlemeye der Nezle diye burun akıntısına der Buğu diye pusa neme der Afallamak diye bocalamaya der Yaş diye çocuğa der Süygü diye sevgiye der Garez diye kine der Zahmet diye güçlüğe der Atik diye çevige der Tuğrul diye doğrula der Dirhem diye çok aza der Ahmak diye şapşala der Sedat hunkar Karamecnun Cennetullah |
Çok yazılacak sözler varki
Bazen tıkanıyor,tutuluyor dilim..
Kırılsın elleri.
Tebrikler şairim