İncili kaftanın Hiç Çelebisi
Şehri yağmurlar bastı
Mevsim kış Kulislerde binbir fırıldak Ademoğlunun bol olduğu meydanlarda vitrinler ışıl ışıl Salınır durur Hiç çelebiler, Hiç çelebizadecikler Bürünürler pembe incili kaftana Meydanlar ekranlar emre amade Hiç çelebizadecikler kül itibar avında Ahh o yeri geldiğinde dibine kadar kullanmak için edinilen nevi şahsına münhasır türlü çeşit ünvanlar Ve üzerlerine giyinip kimselere sezdirmeden içinde gizliden rahatça her türlü at oynattıkları pembe incili kaftanlar Yeni, yakası örter, saklar görünülmesi istenilmeyen ne varsa Ki çelikten bir kalkan, Betondan bir duvar gibi çekilir diğerleriyle arasına Yaldızlı cafcaflı bir örtü olur bütün yaptıklarına... Havva kızı sustuğunda erdemlidir Yani öyle dayatmış erkek egemen zihniyetin patronu ademoğlu. Havvakızı sineye çekmekle mükellef Şşşşiiiii sakın haaa Yoksa tuu, kaka... olursun lânet olası elalem ne der sahasında... Ama ademoğluna haktır, revadır yaptığı ne varsa Eğrisi doğrusu, cirkini, fenası Yakışır ki ne yakışır Her daim sütten çıkmış ak kaşık... Sus havva kızı Sineye çek bütün olan biteni yalan dolanı Üstünde oynanan oyunları yut, göz yum maruz bırakıldığın haksızlıklara, Ruhun duymadan riyakarca çevrilen fırıldaklara. Geri dur havvakızı rüzgâr yapma Dökülüverir Hiç Çelebinin göstermelik kaftanının incileri, pulları Piyasa karışır Payitaht sallanır Taht bile devrilir alimallah, allah muhafaza... Toz duman ortalık, hava puslu mu puslu Ademoğlu Hiç Çelebi’cik’ler nedense her alanda kârdayken Havvakızı havada karada paso zararda.. Hiç Çelebiler yaldır yaldır incili kaftanlarla fink atmaktan bitap. Havvakızları ya sabır demekten, Yok sayılıp ötelenmekten ihmâlden... Aslında rivayet odur ki incili kaftanın ihtişamıyla gözlerde büyütüldükçe büyütülen Hiç Çelebi de sıradan O göz kamaştıran tüm görkemi, fiyakası Bir iğnenin, sivri uçlu bir cismin tek bir dokunuşuna kurban giden bir balon zaten.. / İğneyi kendine batırmaktan korkanlar, çuvaldızla oynamaya heves etmesin.b’!kayy@2bin20 |