GİRDAPTA, ELMASTA KÖMÜRbir çift gözde, elmas gibi ışıldamıyorsan, bakma göz denen dönülmez kuyuya, doğurma günün şafağını, el’in dil bilmez, ağız oynatmaz sağırlığına, yürüme, yol denen karabasanı, aşılmaz, geçit vermez, düşünce el vermez, vefasızlığına, kulaçlama, balçıktan vıcık vıcık bataklığı kıyılarından akarda akar, kirli mi kirli, yeşil mi mavi mi bir su, şiddeti çağlar, öfkesi piranna, bakma, dönme , o girdabın, elması kömür, kömürü ateşsiz yakan, alazı vardır, yanmadan, kül olmadan, çıkamazsın... Sibel Karagöz |