Gönül
İçime sevdanın ateşi düştü
Harlayıp alevi coşturma gönül Kederler sultanı kadere küstü Ah edip kitaba yazdırma gönül Yollarım karanlık göremem seni Yıllardır her yerde ararım seni Önümden geçene sorarım seni Bulunca mecnuna döndürme gönül Sabahın nurunda bekletme beni Akşamın darında ağlatma beni Geceye varınca darlatma beni Vakitsiz hesaba çektirme gönül Yaradan isterse bulunur çâre Kulunun gönlüne düşülür hâre Kavuşmak mahşerde nasipse yâre Ölmeden mezara koydurma gönül |