KÖYÜMÜZE DÖNELİM ANNE
Bu şehir beni boğuyor.
İnsanlar yoruyor. Her gün bir cinayet oluyor. Buralardan gidelim anne. Elektrik, su, telefon pahalı. Ödeme yerlerinde kuyruk oluyor ahali. Hırsızlık, gayri meşru işler, işte memleketin hali. Köyümüze dönelim anne. Erkekler sanki bir kız saçları uzun, kulaklarında küpe. Kızlar sanki bir erkek biniyorlar arabaya, cipe. Sarhoşlar, serseriler, işsizler herkes un seriyor ipe. Buralardan gidelim anne. Sebzeler hormonlu, meyveler ham. Her gün her şeye yapıyorlar zam. Herkes olmuş birer yamyam. Köyümüze dönelim anne. Türküler, halaylar unutulmuş dinliyorlar pop, rap, rock, caz. Çalmıyorlar ne davul, ne zurna, ne de saz. Bir türlü bu şehirden alamadım haz. Buralardan gidelim anne. Hani örf, adetler, gelenekler ve görenekler. Hani sevgi, saygı, kim kime olacak örnekler. Hani komşunun külüne muhtaçlığı, hani imeceler. Köyümüze dönelim anne. Yerlerde çöpler, tozlar, dumanlar. Yoğun trafik, onlarca kazalar. Elektrikler, sular kesik, bozuk yollar. Buralardan gidelim anne. Taşını, toprağını, kokusunu, insanlarını özledim köyümün. Her gün anlatsam bitmez, sonu yok bu öykümün. Vasiyetimdir; beni memleketimin topraklarına gömün. Köyümüze dönelim anne. Not: 18 Aralık Uluslararası ’’ Göçmenler ’’ Günü |