sen yine de tarih tut
vedasız giderken bir çoğumuz
susmuşken, ormanlar, yollar denizler göklerde uçan kuşlarda kulağımız buğulu cam ardında, soluk benizler merhabaya hasret kalmış sağlarımız meğer insanmış, varımız yoğumuz. kim bilirdi ki, böylesi zamansız gidilecek? Bir daha güneş eskisi gibi gülmeyecek ne de, beklediklerimiz gelecek. kesilmiş çocuk cıvıltıları sokakların martıların ötüşündeki, dalgaların dansı da bitmiş iskelede kurumuş derelere konuşlanırken akrepler kurbağalar zıplarken; denize çıkan yollarda sen hiç bekleme. bonkör tanrıları vardır zenginlerin yağlı, ballı serpme kahvaltı modası da senin adını bilmediğin, tropikal meyve suları içer çocukları hastanesi özel,doktoru baş ucunda torunlarına, covid masalları anlatacak doksanlık nineleride. bekleme... karantina günleri, çifte kamburudur yoksulun kuru ekmekse lüxü! salgın değil, kırandır, kıran covid, virüs, yiyecek bulamazda midesinde yedi mi; bir bütünü yer cümbür comat bekleme sen hiç, gelmeyecek beklenen sen yine de tarih tut, izleri; yüz yılda zor silinecek bekleme... gel etme, eyleme umuda eziyet aç gözlülerin kötülüklerine karşılık doğanın bir cezasıdır bu illet kurunun yanında yaşı da yiyecek sen yine de; hayatta kaldığına dua et. Aliye UYANIK/BOZOK KIZI 17.12.2020 / ÇANAKKALE/ DALYAN |
CELAL TOPBAŞ tarafından 1/1/2021 6:47:17 PM zamanında düzenlenmiştir.