2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
901
Okunma
Kaldırdım başımı bu gece,Seyre daldım gökyüzünü
Dudaklarımdan mırıltılar çıkıyor usul usul sanki onlarda dargın bana, Sana!
Dilim damağım kuru
Dudaklarım gönlüme savaşır gibi kımıldayamıyor.
Sözcüklerim mi?
Sözcüklerim baş kaldırıyor.
Sonra gecenin zifiri karanlığını akıtıyor damarlarıma!
Olsun.
Ben zaten kırgınlığında yaşıyorum
Kırgınlığım kadar sevdalıyım oysa
Sevdam kadar da kırgınım..!
Dudaklarımdan sözcükler dökülüyor sonra
Kimya’nın Şems’e yazdığı sözcükleri belkide "aşk diye birşey yaşıyorum, ne tek taraflı demeye dilim varıyor ne de karşılıklı olduğuna ispatım var!.."
Sonra gözlerim yıldızlarla oyun oynarken diliyorum seni, her an kayıp gitme ihtimalini bile bile ve sonra sen beliriyorsun her an kayıp gidecek gibi..
Zaman! ahh zaman
Nasılda güzelliğini erişilmezin ötesine taşımış!
Nasıl da çalmış benliğimi benden
Sahi gözlerin eskisi gibi bakmıyor neden?
Kim çaldı ondaki inancı, ondaki heyecanı?
Çok şeyler anlatmak istiyor isyankar bir edayla
ürperiyorum bakışlarından!!!
Çok derin anlamlar barındırıyor bir intiharı müjdeler gibi.
İntiharımı!...
Sahi intihar kurtuluşmudur?
Öze kavuşmakmıdır?
Yoksa kaçışmıdır, bir kısrak gibi dört nala...
Gözlerin diyorum, intiharı çağrıştırıyor. Dayatıyor!!
Benliğime döndürüyor, hakikatime
bu tarz eylemlerim oldu benim
Pişmanlıklarım sonra
Pişmalıklarımın pişmanlığın erişim sonra
Zorlanıyorum içimdeki seni tasvir etmekte, tanımı yok belkide
Belkide benliğimle olan bir savaştır da!!
Çürüdü,
İntiharlarımız da çürüdü artık.
Gözleri de yok olmak istiyorum bendeki derinliği göremeyen gözlerinde
Samimi olup samimiyetsizleşen gözlerinde
Ne yapmalı insan?
Veda’yı bilmeli insan, sahi sen bilirmisin veda etmeyi benden gitmeyi yüreğimi aşıp uzaklara...
5.0
100% (9)