2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
432
Okunma
suyunu içtiğim yağmurlar
yolunda koştuğum sokaklar
sırtımı dayadığım dağlar ve ormanlar
mavi gökyüzü ve yıldızlar ve güneş
ve yaylalardan çağlayan nehirler
sapsarı başaklarıyla tarladaki buğdaylar benim
ekmek benim, su benim
neden bunları benden çalıyorsun ey zalim
gözümün içine baka baka yalan söylüyorsun
kim olduğunu herkes biliyor
şimdi konuşma sırası bende
soframızdan yiyorsun ama doymuyorsun
Bahçemizdeki en güzel çiçekleri merhametsizce koparıyorsun
ne acımızı duyuyorsun
ne gönlümüzü dolduruyorsun
her şeyin farkındayım
şimdi konuşma sırası bende
kundakta aç kalan bebeğin sesi umrunda değil
Irmak kenarında oynayan çocuğun sevinci de öyle
mümkünken mümkün kılmadığın hayyelerimi
geri almadıkça çürüsün bu bedenim
şimdi konuşma sırası bende
acı çekin sonsuza kadar
affetmiyorum sizi ve asla affetmeyeceğim..
5.0
100% (4)