Şimdi konuşma sırası bende
suyunu içtiğim yağmurlar
yolunda koştuğum sokaklar sırtımı dayadığım dağlar ve ormanlar mavi gökyüzü ve yıldızlar ve güneş ve yaylalardan çağlayan nehirler sapsarı başaklarıyla tarladaki buğdaylar benim ekmek benim, su benim neden bunları benden çalıyorsun ey zalim gözümün içine baka baka yalan söylüyorsun kim olduğunu herkes biliyor şimdi konuşma sırası bende soframızdan yiyorsun ama doymuyorsun Bahçemizdeki en güzel çiçekleri merhametsizce koparıyorsun ne acımızı duyuyorsun ne gönlümüzü dolduruyorsun her şeyin farkındayım şimdi konuşma sırası bende kundakta aç kalan bebeğin sesi umrunda değil Irmak kenarında oynayan çocuğun sevinci de öyle mümkünken mümkün kılmadığın hayyelerimi geri almadıkça çürüsün bu bedenim şimdi konuşma sırası bende acı çekin sonsuza kadar affetmiyorum sizi ve asla affetmeyeceğim.. |