DedilerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Peygamber efendimiz sallalahu aleyhi ve sellem, Cennet kokusu almak isteyen çocuklarını koklasın buyurmuş. Allah’ta c.c. bazı kullarını imtihan için bu kokuya hasret bırakmış. Kul çok istemiş, yavru hasretiyle yanıp kavrulmuş. Dualar etmiş adaklar adamış, umut kesmemiş ama aradan 33 yıl geçmiş, yaş 53 olmuş, hala umut ediyormuş. Akrabaları onu teselli etmek için, amaaan çocuk nedir ki, ömür törpüsü baş belası diyorlarmış. Ama evlatları torunları yanlarına geldiğinde de, biraz önceki evlat yorumlarını hiç yapmamış gibi sözde teselli etmeye çalıştığı kulun yanında, yavrularını sarıp sarmalayıp öpüyorlar, bazı zamanlar da bebek torunlarının videolarını izletiyorlarmış. Elbette evlat sevilir torun sevilir. Ama yavru hasreti çeken birine verdiğiniz o tesellinin üzerine, nisbet yaparmış gibi yapmayın. Kulun canını acıtmayın, yazıktır.
Doktorlardan çare aramış, umudunu yitirme demiş kibarca yollamışlar. İşte bu kulun hikayesi bu şiirde ve Dardayım Anne adlı şiirinde.
DEDİLER
Yaş geçtikçe arttı hasretin yükü. Sabredersen yük hafifler dediler. Dolandı dilime dertli bir türkü. Söyledikçe alışırsın dediler. Ömür geldi vakit akşamın darı. Vuslat herhal karıştırdı yolları. Yavru hasretiyle geçen yılları. Unut artık geçmiş olsun dediler. Doktorlara tabiplere uğradım. Kâh anlattım kâh susarak ağladım. Umudumu ilaçlara bağladım. İlaç değil dua lazım dediler. Ömür mevsiminde şimdi sonbahar. Yaprak gazel oldu halden kim anlar. Sözde teselli verirken insanlar. Çocuk neymiş başa bela dediler. Umudumuz tek çaremiz Allah’ta. Ömür güneşimiz artık batmaka. Yavru hasreti ki fena yakmakta. Sabrette ahrette olur dediler. Sedat YILDIRIM |
Yüreğine emeğine sağlık
_______________________________Selamlar