düş’er dilden dile yaşa’mak,
sorgular, bir biri ardına,
soluksuza, nefes verir ,
neydi bu yaşamak,
bilemedim,
anlayamadım,
hiç,
adımı diline dolamayanı,
kapımın tokmağına el vurmayanı,
telefonuna tuşlarımı yazmayanı,
aklına, bilinçli bilinçsiz getirmeyeni,
beklemek mi ...
neydi bu yaşamak,
kuşların açıp kapattığı,
bir tiyatro oyunu,
sesleri bir birinden muaf,
çırpına çırpına kanat çırptığı,
bir kaç ses,
bir kaç kulak,
bir kaç ağız,
kimsenin, kimsenin dilini anlamadığı,
belki yaban,
belki yabani,
yoksa anlamsız bir çağda,
bu kadar sağır çırpınan,
beklemez,
hem de neyi, niçini,
beklediğini bilmeden,
belki de,
sevmeden sevilmeyi,
yaşamadan ölmeyi,
bekliyoruz...
belki de yaşa’mak
yanlış anlama da bir çırpınış...
bir kaç kanat,
bir kaç dil,
bir kaç gün...
Sibel Karagöz