GÖRDÜNÜZ MÜ?
Yalnız ayağa kalkmaktan
Yorulmuş kadehlerin kaş çatışlarıdır Yüzüme yüzüme vuran… Ulan sanki bilmiyormuş gibi Hasret hançerinin kahkahasını Ciğerimin dört duvarında… Kanar durur taze bebe gıdısı gibi Kabuk tutmuş yaralar… Usulca seslenirim gönül ağrıma… Derman istemem… Tuzum nerde… Şu köşede.. Hani şu karanlık… Ayağının biri kırılmış masa var ya Üstüne binbir türlü yazılar yazılan Hep kahır yine kahır diyen Sonra başlayan şarkılar… Kimi hüzzüm kimi rast Nihavent… Segâh… Yarım yarım kalmış dilimin bir köşesinde Yarım yarım ulan işte… Sonrasında bir türkü… “Değmen benim gamlı yaslı gönlüme” He işte aynen öyle… Getir be garson getir işte Çöl yangını kadehim… Buzum nerde… Öyle işte.. Canın sağolsun derler Hayat devam ediyor derler Güçlüsün derler… Niye… Neden.. Kime göre can… Yarına kalmış şiirlerin günahını Yarım kalmış dansların ahını Yarım kalmışlığın kahrını Hangi kervana katsam Hangi katara yük etsem… Diz çökmekten yorulur oldum artık Ya bugün ya yarın diyerek… Ötesi.. Ötesi berisi bu işte Burada işte… Beklemeyi bırakalı çok oldu Çoklar oldu… Vuslat.. Ey kara gözlü dilber, Çağır artık Aç kollarını Tut ellerimden Nereye kadarsa oraya kadar Çalsın sevda nağmesi Dudaklarında.. Dudaklarımda.. Sazım nerde… Bırak ki mevsimleri İlkbaharım tutuklu takvimlerde Nasıl da sever gibi yapar o nankör Hazan… Nasılda gülümser kış… Yüzüme vura vura Gördün mü? Boş ulan elin… Ne tutan ver ne uzanan Gördün mü? Görmedim be.. . Görmedim be dostum O kadar mı? Bitti mi? Söyle işte… Yazım nerde… Ali ALTINLI – 03.12.2020 Saat: 23:20 |