YAŞA ÖLÜME İNAT
Karanlıkları kuşanmış uçsuz bucaksız bir boşluktasın.,
Varlıkla yokluk arasında bir yerdesin... Ve hiç bir şey düşünmek istemiyorsun... Yalnızlığın ve umarsızlığın tüketiyor seni gün be gün... Adına evren dediğin şu mekanda yapayalnız, küçücük bir zerre gibisin... İnsanlara güvenini duygular terazisine vursan güvensizliğin ağır basacak... Ve nefretin ise her geçen gün büyüyor... Kendini ne kadar yalnız ve kimsesiz birisi olarak görüyorsun. Sürekli hüzünler, umarsızlıklar üretiyorsun. Hep başını koyup ağlayacağın bir omuz arıyorsun... Her şeye karşı bir öfke tufanısın. Sanki birilerinden hakkın olan şeyleri almak istiyor gibisin... Silkele tepene çöken bulutları... Kederlerle yüklü, yorgun, çökmüş bir durumda duyumsama kendini. Diren acılara. Ve yaşa ölüme inat.... |