OLUR BÖYLE
Şuraya bir mezar kazın durmayın;
Lazım olur can bedenden çıkmadan… Neden diye nasıl diye sormayın; Kazma – kürek hatırını yıkmadan… Çınar altı yol kenarı, hoş işte; Başucuma yosun tutan taş işte; Geleni yok boş kalmasın boş işte; Benden başka bir talibi çıkmadan… Başucuma gelen gelsin arkadaş; Gözyaşını kendi silsin arkadaş; Kara bahtım şimdi gülsün arkadaş; Kirpiğimden son damlalar akmadan… Yalan yanlış helallikler alınır; Düşmanımla safi dostum olunur; Bekletmeyin küfür eden bulunur; Toplananlar “Yeter”deyip bıkmadan… Hele görün kanamayan yan mı var; Mutlulukmuş, yaşadığım an mı var; Parçalanmış yüreğimde can mı var; Son kullanma tarihine bakmadan… İşveye, cilveye, naza hacet yok; Tebessüm edecek yüze hacet yok; Gidin artık fazla söze hacet yok; Son resmimi mezarcılar yakmadan… Ali ALTINLI – 13.11.2020 Saat: 20:41 |