Yorgunum
yorgun göz kapaklarım
yarım açılmış bir perde misali kollarım düşmüş iki yana takatsizliğin elli tonu yapışmış bedenime kemiriyor ömrümü beynim, artçı sarsıntılarla sallanıyor haydi kaç diyorum kurtar bu cevapsız sorulardan kurtul zehir zemberek duygulardan çok yorgunum, çok güz yorgunu diyor birileri oysa ben yapraklarımı çok önce döktüm savurdu fırtınalar özlemim o kadar çoğaldı ki sayısını unuttum kederli uğurlamaların ve pişmanlığını yaşıyorum yorgun keşkelerin tüm vedalar ağlattı beni tüm gidişler benden sabreden derviş ne ki eyyub’u kıskandırdım sabrımla iliklerime kadar yaşadım gidişinin acısını sensizliğin doğum sancısını her savaşın yenilgisini ben yaşadım o yüzden o yüzden çok yorgunum... 12 Kasım 2020 |