ŞANS ESERİ
ŞANS ESERİ
Uzatıp saçı sakalı Bir de sırtımıza Parka giyip Ayağımıza Çekiştirdik mi postalı Tam bir solcu Devrimci olurduk! Favorimiz ile Bıyığımıza bakan Okurdu kimliğimizi; Bu devrimci Bu faşist Bu Maocu Bu ülkücü derdi! O yıllarda öğrenciyken Başkent Ankara’da Ne acılı günler gördük!.. Bazan dayak atar Bazan dayak yerdik Bu günlere biz Ateşin çemberinden Geçerek geldik! Yaşıyorsak bu gün Bir büyük şans eseri Yoksa her an Yolda sokakta Kurban gidebilirdik Bir kurşuna serseri! Şaban AKTAŞ 10.11.2020 - 19.19 Görsel: 1974 -1975 Ankara’da ben.. HAYIRSIZ DÜŞLERİM Ah bu benim hayırsız düşlerim Aklıma ne gelirse Gelir bir gün başına beşerin.. Bir yanda bu kadar saf Bir yanda o kadar Zeki mi zeki açıkgöz uyanık İnsanlar var oldukça Biri kalkıp bir gün; "Tanrı benim, Herkesin suçunu ancak Ben belirlerim Tanrı olarak Yargılayacağım sizleri! Suçsuzlar cennetime girecek Suçlular cehenneme gidecek!" Demez ise şaşarım! Bu çok büyük bir kumar Dediğimin olmayacağına Varsa bahse tutuşan, Ben olacak diyorum Olmaz diyen bir basarsa Ben bire On basarım! Boşuna mı bunca para Harcanıyor yapay zekaya; Bilgisayarlı robotlar ile Arama motoru bellekleri Devasa kapasiteli Kim bilir kaç milyon bayklık?! Yaptıysan şayet Hiç bir şeyi inkâr edemezsin İyi kötü hepsi ne varsa Karakutuda kayıt altında! Onların da var Azraili, celladı, zebanisi Şeytanı melekleri Hâtta suç bile icat ederler Asmak için adamı Senin benim adıma! Boyle yaparken elitler Öldürürken virusle seni beni Ne zerre kadar Vicdandan sözedilebilir Ne de korkudan elleri titrer! Şaban AKTAŞ 10.11.2020 - 22.44 BİR ŞAİRİN ÖLÜMÜ Kötü günlerdeyiz Öleceğin değil Geleceğin(!) Hesabında elitler Kaç doz aşı satsak Ne kadar gelir Dolar, Avro faiz Kaça çıkar kim bilir?! -II- Kötü günlerdeyiz Kim kimin Yasını tutacak Belli değil Ölüm geliyor peşpeşe En nihayet Yolcuyuz hepimiz Aynı güneşe... Şiirin başı sağolsun... Şaban AKTAŞ 10.11.2020 - 14.41 ..... Gülümseyen esintiler SALDA AYVASI Fosforlu besinler yiyin Fosfor gibi ışıldasın beyin Ya Potasyumlu yerseniz Sakın ola su içmeyin Su ile potasyum Bir araya gelince Harbiden yanar?! En iyisi mi Gelin kış gününde siz Ya ayva yiyin ya nar; Bu ayva Salda ayvası! Suları serin, gölü gibi derin Daha yemeden bak Neler geçti içinden düşlerin?! Benim gibi siz de ayva yiyin Şair olmayı bi deneyin!... Bi dene yiyin!.. Şaban AKTAŞ 10.11.2020 - 15.25 AYRILIK VE ÖLÜM Ilkbaharda, yazın Dallarında kuşlar Sık yapraklı ağaçların Bastırınca kışlar İçinde ayazın Ne yapacaklar Daha şimdiden O balkon senin Bu balkon benim Yuva arayışında Saçaklarda sığınacak... Kar tanesinde nar tanesi Yıldız düşleri Sen yanarsın Ben üşürüm Zaman öyle bir Zamansız gelir ki gülüm Kar yağmadan çöker Tasası başıma kuşların Karlı bir dağ göçer Çığ düşer üstüme Bir ayrılık bir ölüm... Şaban AKTAŞ 10.11.2020 - 14.21 Görsel: Şaban AKTAŞ ATEŞ DÜŞTÜĞ’ YERİ YAKAR El ne bilsin el derdini, Ateş düştüğ yeri yakar! Gönül gözünü görmeyen Göz ile dışına bakar! Oysa neler var içimde Yanardağlar kar içinde Erir akar nâr içimde Özümden göz güneş akar Koparken dünya güneşten Kâlbe de düştü ateşten Hasretle bağrımı deşen Ayrılık her düşte çıkar Sevmek suçum kahahatim Geldi ayrılık saatim Ne güç kaldı ne takatim Ölüm değil gülüm yıkar Şaban AKTAŞ 10.11.2020- 12.09 AYVALAR Bir önümüze Bir ardımıza baktık Az uz değil Oluşumu evrenin Dörtbuçuk Milyar yıllık Arttıkça dünya nüfusu İlerleyen uygarlık Yeni yeni yollar yaptık Yollarda arabalar İnsanlar yanyana Kenarında Elma ayva nar Sıra sıra, kasa kasa Yesen bir Yemesen iki tasa... Öne bakarken ardımıza Arda bakarken Önümüze çarptık Sonuna dünyanın Daha ne kadar ?! Şaban AKTAŞ 09.30 10 KASIM Saat 09.05 Batarken de doğar güneş Atlas mavisi gözlerin Ay-yıldıza Masmavi dünyalara Güneşe eş... Şaban AKTAŞ 10.11.2020 - 09.05 DUMANLI SAATLER Efkar bastı gönlümü Türkülerle döktüm içimi Bir sazım, bir sözüm Başka neyim var ki; Gözlerinde gözüm yâr... Tel tel perde perde Sen gelip geçtin Düğümlendi boğazım Sıkma fazla yanıyor içim Yok b/aşka çözüm yâr?! Öksüz bir çocuk gibi Yutkundum boynu bükük Boğazımda kördüğüm İçim taştı köpürdü Damla damla tuzum yâr... Şaban AKTAŞ 09.11.2020 - 16.58 SAAT 07.30 Dolup dolup taştı içim Oluk oluk sicim sicim Yaş gözümden aktı gitti Tükenmedi gülüm acım Ayrılık bir acı diken Benim hasretini çeken İçime tuz biber eken Yüreğimde gülüm acım Giderken ardına bakan Baktıkça içime batan Yarımı ayırıp atan Gözlerinde derin acım Saplanmışsın ciğerime İşlemişsin çok derine Başka acı yok yerine Yüreğimde derin acım *** Saat 07.30 Yüreğim bir dertli kopuz Sen ben bir arada yokuz İnim inim inler acım Varlık yokluk hiç farketmez Hasret bu canı terketmez Yıllardır çekerim bitmez Yüreğimde derin acım Sensin mor dağların gülü Yazı güzü mor sümbülü Duman sardı yaslı beli Bellerinde tüter acım Aktaş dertli sazın teli Ağlatıyor acı dili Estikçe dağların yeli Nefes nefes derin acım Şaban AKTAŞ 10.11.2020- 07.30 ZAMAN KISKACI Kuş uçmaz kervan geçmez yollarda Devrildi kilometre taşları Gömüldü birer birer Derinliğine tarihin Evvel zaman içinde Kalbur saman içinde Kaybolup giderken ulaklar Ellerde artık ne kalem ne kâğıt var Taşocaklarında iş makinaları Dönen çarkın Dişlisinde mermer Yok o eski Usta heykeltraşlar Delgeç keski kalem Taşa can veren sıcak eller Ve o zamanki âlem. Mektuplar vardı eskiden Sıcak dostluklar içinde Ses ve nefesti giden Ne zarf ne pul Ne de dudak izi kaldı Silip attı silindir Geldi geçti üstünden O en yüksek okul "Hayat Mektebi" denilen Ne kâğıt kalem ne de defter Bir cep telefonu Hepsine birden bedel Sesin yüzün kaşın gözün Gönlümüzdeki hüzün Dünyanın bir ucundan Ta öbür ucuna Işık hızıyla anında uçup gider... Şaban AKTAŞ 10.11.2020 - 01.33 SARMAŞIK DALLARI Yapışır tene bir sarmaşık dalı Alı yeşiline karışır gider Aşkla güzel yalan dünyanın hali Gerçeği düşüne karışır gider Gönüldür göğün en yüce katında Kanatlanır uçar aşkın atında Bütün canlar aynı çatı altında Çifte kumrularca sarışır gider Sevdim seni gülüm uçan kuş gibi Bir gerçek bir hâyal rüyâ düş gibi Aşkın ile yanan bir derviş gibi Gönül pervaneyle yarışır gider Aktaş aşkın ile erdi murada Başkaca bir gerçek yokmuş burada Bir ayağım bur’da biri orada İki cihan aşka karışır gider Şaban AKTAŞ 09.11.2020 - 17.15 ŞİİR AŞKI Ne zaman boşaltıp içimi iyice Dökersem Dertlerimi kalem kalem O zaman açılır iştahım Kalkıp giderim sofraya Hem öyle ahım şahım Yiyecek de istemem; Bir dilim ekmek Biraz peynir zeytin Bir bardak da çay Yeter de artar bile... Sabah olmuş, öğle olmuş İkindi akşam ne farkeder Önemi yok Aşksız geçen zamanın!.. Bunca ağı, acı, keder Kasılıp kalırken midem; Yemek aklıma bile gelmez; Önce kalem ile Defter geçer elime, Sonra kalem kalem dertler Aşk ile şiir düşer dilime... Şaban AKTAŞ 08.11.2020 - 17.34 |
ŞANS ESERİ şiirini, ve sıralı şiirleri, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...
Osman NALBANT tarafından 11/11/2020 5:34:47 PM zamanında düzenlenmiştir.