Ey Sevgili Ne Olur kulun Kölen Olayım
Ey sevgili ne olur kulun kölen olayım!
Sevda sürmeli gözlerimi mahmur bırakma! Sana sevdalı gönlümü hurdahaş etme! Beni benden alma! Beni bana küstürme! Yakınımı uzak etme! Bülbüllerimi uçurtma gönül kafesinden! Yaşları getirme didelerimden! Berrak akan pınarlarımı, bulandırma! Yirmilik paslı çivileri çakma seni şeref konuğu eden gönlüme! Yarına dair umutlarıma kezzap dökme! Günlüğüme, unutmadığım kötü anıları yazdırma! Beni bu üç günlük dünya hayatından, bezdirme! Kesik uçlu kalemlerle yazılan mutluluklara, beni hasret bırakma! Özene bezene kaleme aldığım, aşk mektuplarımı, okumadan yırtıp atma! Hısımlarımı hasım etme! İştahla içtiğim ikindi çaylarını, burnumdan getirme! Ey sevgili ne olur kulun kölen olayım! El âlemi güldürme bana! Yarınlarımı çalma benden! Betimi benzimi soldurma! Kolumu kanadımı kırma! Soframdaki taamların, tadını tuzunu kaçırma! Sevda yolundaki hevesimi, alt üst etme! Beni sana ulaştıran rahvan atlarımı, boşu boşuna yorma! Aşkın ormanlarında, beni bir başıma bırakma! Uzun kış gecelerinde, gam ve kasvetimi artırma! Karadenizde gemileri batmışlar gibi ,beni somurtma! Yuvamın sıcaklığını bertaraf etme! Sen kokan reyhanlarımı soldurma! Özgürlük simgesi bembeyaz şatır güvercinlerim, uçmaktan yorulmasın! Yorulmasın ki, aşk ve sevdamızı kuğuldasın! Zemheri aylarında, gülücüklerinle ısıt beni! Asumanımı süsleyen yıldızlarımın, parlaklığı gitmesin! Güneşimi karartma! Karartma ki, firaklarında üşümeyeyim! Ey sevgili ne olur kulun kölen olayım! Koyunlarım, bir hoş meleyip kuzulasın! Gördüğüm her güzeli sana benzeteyim! Naz ve cilvelerinle, beni üzme! Mecnun edip sokaklara düşürtme! Beni benden bezdirme! Aşkın ağılı hançerlerini, saplama bağrıma! Saplama ki, kokunu derinden alıp vereyim. Bırak yedi veren Muhammedi güllerim, büyüdükçe büyüsün! Büyüksün ki, sana olan ask ve sevdam da büyüsün! Daha ölmeden bana mezar kazdırma! İyileşmeye yüz tutmuş, sevda yaralarımı azdırma! Dumanı olmayan ateşlerde, beni yandırma! Hal ve ahvalimi etme yaman! Öylesine beni canı gönülden sev ki, dursun sanki bana zaman! Aşkın fidelerinde bülbüller şakısın! Aşk ve şevk ile gönül tarlalarımız bellensin! En mahir hırsız bile, aşk ve sevdamızı çalamasın! Sevdalılar meclisinde, bize özensinler bizi konuşsunlar! Sevda kitapları, aşkımızı yazsın! Biz öldükten sonra, tarihe mal olsun! Okundukça okunsun, okunsun, okunsun! Okunsun ki, şanı yüce Rabbim bizi kabir azabından korusun! 02/Kasım/2020 |