TENİME YAĞMUR DÜŞER
TENİME YAĞMUR DÜŞER
Bölünmüş uykuların sebebinde sen varsın Söner tüm aydınlıklar dört yanımda karanlık Beden nâr’ da yanarken sen içimde kanarsın Beklediğin son bu mu, cehennemden bir anlık Verdiğin ıstırabı vicdanında yaşarsın Fırkatın pençesine düşer sende anlarsın. Anlıma çizgilerden kader sınırı çizer Gözden gönül’e akan yorgun hayaller kalır Esen yel okşadıkça tenimi yağmur süzer Hülyaya takılan gam hasret yükünü alır Seni rüyalarımdan, atsam hayalin gezer Çiseler usul usul vurur gönlümü ezer. Zindan taşları kaygan erimiş zemin sanki Onca geçen yılları yorgun duvarlar saklar Şahittir acılara geçmiş zaman olur ki Çığlığı kulağım da, ağlar şimdi sokaklar Yosunlaşmış anılar bil ki duvarda durur Merhametsiz anlarda, bahtım karaya vurur Seherin ışıkları düşerken zirvelere Bir sevgili uyanış o nazlı duruş çöker Yeniden hayat başlar ruhun düştüğü yere Dilden dile dolaşır asırlar alır gider Tende yoğrulan ömür akıp göçer makbere Ardından bir hika’ye, miras kalır bizlere Bu kutlu yolculukta ne destanlar yazılmış Pare pare gönüller kim bilir nerde şimdi Belki uzak zamanda tabletlere kazılmış Kimi Leyla ve Mecnun kimi Ferhat Şirin’di Ardından Kerem Aslı seven Mem ile Zin’di Bedenler toprak olur sevda ölümsüz imiş Aşkın dilinde özlem, bir kayıp cennet imiş Sonsuzluk sarmalında geçip giderken zaman Hangi ana hükmettik bu yokluk diyarında Gönlümüzde fırtına esiverir pek yaman Yeşerir tüm acılar beklenmeyen bir anda Katline ferman çıkar, ulu han otağında Kapanıp yastığına başında al al duman Yükselir göklere dek gönül sevdaya harman |
Yüreğine emeğine sağlık
______________________________________Selamlar