Ben demli, çay demli
Sorma bana, neden suskunsun öyle diye
içim lâl, içimde hazan yapraklar dökülüyor bugünlerde bir derdim, bir kaygım da yok aslında aklım bomboş, gönlüm sanki gurbette Bu sıralar bana, beni benden daha iyi tanıyan gönlüme ilham verecek ruhuma melek olacak sessizliğimde beni anlayacak varken yokluğuma katlanacak gerçek bir dost gerek Doğrusu, en iyi dostum bardak bardak demli çay oldu, şu sıralar içtikçe demleniyorum demlendikçe ince belliyi bir daha, bir daha dolduyorum anlayacağınız ben demli, çay demli en iyi sırdaşım, çay oldu bu sıralar ah, bir de, aramıza giren kaşık sık sık tükenen demlik olmasa İşi bitip aramızdan çekilince kaşık mutlu, mesut demleneceğiz yine biz başbaşa demlikten bardağa çay kavrayacak çay bardağın şeklini alacak parmaklarım bardağı ince belinden tutacak yudumlayacağım onu ağır ağır sessiz, sedasız muhabbetimiz devam edecek ah, bir de, araya giren kaşık sık sık tükenen demlik olmasa Cahit Fıkırkoca 31.12.2018, İstanbul |