ÇOBAN HANİFE
ÇOBAN HANİFE
Dağların eteklerinde bir çoban, Saçları darmadağın hali perişan, Adı Hanife bu dağlara çok yaban, Perişan ama özgür, yok karışan. Hanife alışacak kekik kokulu dağlara, Koyunlarını sürecek sümbüllü bağlara, Hanifenin bir çift sözü olacak ağalara, Burada mutluyum, inmem aşağılara. Hanifa koyunları ile hayatı örüyor, Oysa içinde ne fırtınalar kopuyor, Sanki koyunlarda kendini görüyor, Esen rüzgar yanaklarından öpüyor. Kimsesi yok, başkası koyunları güdecek, Kardesleri küçük, yok ona ysrdim edecek, Babasi terki diyar etmiş, destek verecek, Daglsrda hanife yslniz onu kim sevecek. Hanife belki kurbanlık bir koyun değil, Kurban edecek onu hasta annnesi, Bahtına kim çıkarsa bu bir oyun değil, Kabul etmek zorunda kalacak kendisi. Hanifeyi karşı köyden biri isteyecek, Düşündü hayat bununla gecmeyecek, Evlenince bu evi o mu geçindirecek, Bakti bu serseriyle yüzü gülmeyecek. Hanife güzel bir kiz dağların prensesi, Agzinda türkü tutturmuş yanıktır sesi, Varmayacak ona kalsada son nefesi, Dağlara çıktı eksilmedi gülümsemesi. Hanife sevemedi ömrü geçti daglarda, Yanik yanık kaval çaldı engin bağlarda, Hanifenin serüveni kaldi dimağlarda, Güzelliği, cesareti söylendi bayırlarda. Selimi sevilmedin, sende.çık dağlara, Derdini anlat mor sümbüllü bağlara, Ben gidiyorum sözüm kalan sağlara, Fazla güvenmeyin nankör insanlara. 03.10.2020 Ben Selimi (Ömer Kılıç) |