GİTMESEYDİN
Türkü türkü koktu yine yokluğun,
Selamın mahşerden gelir gibi, Gözlerin avuç içlerimde tükenmiş bir ömür misali yapayalnız. Neydi bu ettiğin bize ? Neresi bu zulmün başkenti yârim? Nerden düştü bu ayrılık hevesi göğsüne, Bir sabahtı "keşke hiç uyanmasaydım"bir sabahtı seni kaybettim o gün... Ardından bir gülüş bile bırakmadan gidişin. Ve üzerime bir ömürlük hasret toprağı atışın. Neyledi bu yürek sana, neyledi söyle ? Sevdamın diyetini kan doğrayarak ödettin yıllarıma, Acılar ,sancılar,ahlar ,vahlar serdin yollarıma, Hapsoldum şimdiler hasretin zindanlarında. Karıştım kırklara ,yedilere,beşlere uçmağa vardı yakarışlarım dön diye , Cem eyler kutlu divanda hasretine adadigim satırlar, Susuz kaldım,viran oldum da, iftarı olmadı yine bu sensiz hasret oruçlarımın, Bilal inse de gökten okusa artık visalimize o kutlu ezanı, Diz çöksek âskin sahibinin huzurunda ve beş vakit seni dilesem o nurlu divandan, Yetmiyor artık yetmiyor, pınar pınar akan gözyaşlarım yakamozlarina, Gitmeseydin olmaz mıydı o hal bilmez diyarlara, Gitmedeseydin; Birlikte sen olurduk, Sen kokardık tüm aleme cennet cennet , Olmadı bu ettiğin, Bu ’Cihan’a"sığmadı bu sevda , Varsın sonsuza ahtim olsun ... Duysun tüm erenler çığlığımi .. Ben sevdamı mahşere savurdum.. Söyleyin beklesin yarim, Vuslat ölüme çeyrek kala, Vuslat ölüme çeyrek kala. |
Çok güzel anlatmışsınız ...