Odadaki Fil
Hoş bir Kızım, fakat güzel değilim.
Günaha girdiğim olur ama şeytan değilim. İyi biriyim ama melek değilim. Güzellik kusur, delilik deha.. ……" Marylin Monroe " Gerçek istiyorsan odadaki fili göreceksin. Gemin batarsa kusuru rüzgarda arama Akılsız başın suçunu ayaklara çektirme Aynalar senin kim olduğunu bilmez Sen kim olduğunu bilmezsen. Yılanlar bile deri değiştirirken, İki kırk ayak seksen ayak ile dans ederken Kırk ayak ailesine sordum. Dans ederken" hangi ayak önde." O sorudan sonra kırk ayaklar, Hem birbirinin hem de herkesin ayaklarına basmışlar. Müzik harika, müzik aletleri harika Bir avuç dost bulutlar, kılı kırk yararak Güneşte sigarasını içti. Sigara içmeyen dayım Kanser oldu. Gerçek istiyorsan odadaki fili göreceksin. HEM MEMLEKET HEM FİL UZAK Gerçek istiyorsan odadaki fili göreceksin. Körler ülkesinde tek gözlü fil kral olmuş. Ülken hasta adam.. Haramiler yalan ve talan ile Ülkenin el ve ayaklarını domuz bağı ile ipe sarmış. Senin kör noktana gelmiş Sağırlar ve körler ülkesinde, Fili göremeyen karıncayı nasıl görecek. Başına gelen senin kusurun değil. Sırça köşkte oturanlar, ekmeğini taşladılar. Gerçek istiyorsan odadaki fili göreceksin. Kedilerin ihtiyar farelerin genç kaldığı Bir yerlerde.. Çarpık bir hükümdarın Çarpık yasaların, çarpık halkının Çarpık ülkesinde çarpık ilişkiler varmış Ve hepsi çarpık bir ülkede yaşarlarmış Sen sandın bu dünyada çile çekenin Sinek can sıkıntısından insanı ısırmaz Kan emici olduğu için insanı ısırır Fillerin geçtiği yollara sırça saray yapanlar Hem suçlu hem güçlü.. Filler kendi geçidini alana kadar korkun. Sırça köşklerin sırça kalbleri korkun bizden YÜREĞİN VE VİCDANIN KADAR VARSIN Odanızdaki fili ne zaman göreceksiniz. Adı soraya.. Soraya’yı taşlamak Suçu islam ülkesinde yaşamak Birlikte yemek yediği arkadaşları Kardeşleri, oğulları ve köyü Linç etmişler bedenini İlk taş alnında kanı çiçek açarken ağlamış Soraya recm edilirken; İlk taşı kusursuz olan değil Babası ve kocası atmış Din adına atılan her taş yalnız soraya’yı değil ahlakıda öldürdü Tapınaklar yükselirken, din senin adına ne cinayetler işlendi. GÜCÜNÜ ZİNCİRLERİNDEN ALMIYORSUN.. Dolunay ½ tabutlukta gömülürken Neden alçılı maket evleri gibi, Böyle minyatür kaldık. 22 yaşında zincirlenmiş, Şizofren genç kızda Nasıl bir adımı su, İki adamı ekmek On adımda gezinme varsa, Hayalleriniz kusursuz bir zincire sığmış demektir. OLMAK VE OLMAMAK ARASINDAKİ BEN.. İçim içime sığmıyor. Ustalara ustalara bıraktım Çıraklık mezara kadar Sütten uzak durdum.tebeşir tozuna yakın Arabanın modellerini ayırt edemem Kuğu ve kargayı ayırt ederim Aykırıyım, övünmem yoktur. Utanmam halime bir gram bile İnanın hangi maç hangi saatte bilmem GELDİK BANA İçim içime sığmıyor . Uzayın Ciğerleri yıldız tozu ile öksürürken Işık yılının peşinden giderken ve kovalarken Filin üstüne yapışmış karınca gibi İçim içime sığmıyor . Karınca tam filin gözlerine yakın durdu. Filin bilge ve gece gibi gözlerinde, Kaybolmak istedim. Ming hanedandan kalma antika dükkanına giren Kendimizi hatalar denizinde, En arkadan gelen , Evin tüm ışıklarını kapasın. Gecelerimde her ne kadar yetkinliğe yakınsam Gündüzlerimde hatalarımla baş başa kaldım. Kusursuz bir cinayet yoktur. Gökkuşağı bana ağlamayın. ...... 25 Ağustos 2020 Sinop 28 Ekim 1982 Kars Elephant İn The Room ..ingilizcede çok kullanılan bir benzetme. görüp de görmemezlikten gelme ya da birşeyi bilip de bilmemezlikten gelme anlamına gelir. . |
Yine sarstı şair....