Ulu padişah
Yedi, içti ve kalktı zengin sofrasından,
Tahtına yürürken, gaz çıkardı o mübarek ağızından, Dalkavukları bağırdı hep bir ağızdan: "Çok yaşa ulu padişahım, çok yaşa!" İri iri gözleri fırladı yuvasından, Küfürler savurdu o mübarek ağızından, Vezir kulları bağırdı hep bir ağızdan: "Çok yaşa ulu padişahım, çok yaşa!" Bir atı vardı en yağızından, Düz yolda attı ulu padişahı sırtından, Seyis kulları bağırdı hep bir ağızdan: "Çok yaşa ulu padişahım, çok yaşa!" Cuma kaftanını giydi, Çin ipeğinden Abdestini bozdu en havalısından Tebası bağırdı hep bir ağızdan: "Çok yaşa ulu padişahım, çok yaşa!" Azrail göründü makamının kapısından, Canını istedi ulu padişahtan, Saray ahalisi bağırdı hep bir ağızdan: "Güle güle padişahım, güle güle!" Cahit Fıkırkoca 31.07.2019, İstanbul |