Çığlık at çığlık at düşeceği varsa düşsün ÇIĞ
Çığlık at çığık at düşeceği varsa düşsün ÇIĞ
Akşam üstleri geçen son satıcının Salep diyen sesi kulaklarımda sokağın meczup dilencisi halanın kaybolan pembe incisi gelip her şey boğazıma dolanyor olmuyor olmuyor olduramıyoruz oluyor oluyor hem de güzel oluyor öğrendin bak şöyle uzaklara çevir yüzünü bir bak istersen ve takvim yaprağını oku teşrin gelmeden uzun saatler ve çok uzun zamandır bir buz pistinin üzerindeyim düşe kalka geri geri hep geri geri yürüyorum hiçbir şey anlamıyorum konuşmalarından iki saat çok uzun diyorum düşünsene kim bilir başka yerlerde kaçırdığımız başka iklimlerde neler var aklım sende aklım onda aklım onlarda aklım oralarda Çözülmüyor çözemiyoruz belki o iki saat yüzünden kaçırdığımız neler var gidip göremediğimiz dünyanın kaçıncı harikaları nasıl yaşarlar ki oraların yerli halkları o yerlerde bütün sevimliliğiyle kuşların dilinde bir melodi inceden renklerden turuncu yaz akşamları ve turuncu giysileriyle egzotik ülkenin kadınları soruyor uzaktan sen uçaktan korkuyor musun ben neden bilmem geri geri geri geri yürüyorum uzun zamandır bir buz pistinin üzerinde film arası bir saatte gecikmiş olurum gideceğim yere ve ben hep geri geri geri geri kayıyorum pistin üzerinde Yüksel Nimet Apel 6.Ağustos.2020.Bodrum |