SABAH ŞARKILARI
SABAH ŞARKILARI
PINARA Fazla söze hiç gerek yok Çok güzelsin sen Pınara Bitti ömür; bir çeyrek yok Gel düşürme beni nâra Düşürme gel beni dara! Kaşına takılıp kaldım Karayılan, zehir aldım Gece düşlerine daldım Kapanmaz bu derin yara İçten içten tıkır tıkır Aşk mı kaynar fıkır fıkır Sensiz gönül çölden fakir Yaktın beni sen Pınara Kaybolup gitti bir sabah Ardından çok derin bir ah Döner gelirsin inşallah Gecelere kan/dil ara? ÖYLE YAZILMIŞ KİTAPTA Ayrı düştük biz yollara Küskünüm geçen yıllara Nere vursam çıkmaz sokak Kâlbim kendine yol ara! Bir aşk ile öleceğim Bir ikinci yok bu kâlpte Yine sana geleceğim Öyle yazılmış kitapta Ah bu yol nereye kadar İner mi dereye kadar Aşk ise mahşere kadar Öyle yazılmış kitapta Bir aşk ile öleceğim Bir ikinci yok bu kâlpte Yine sana geleceğim Öyle yazılmış kitapta ADIN KÂLPTE SAKLI KALDI Baktım yüzün çiçek gibi Uçtu ruhum böcek gibi Sivri uçlu bıçak gibi Kaşın kâlpte saplı kaldı Yüzün yayla yeri serin Kar beyaz pamuk ellerin Kaşın kâlbe girdi derin Aklımı bir bakış ç/aldı Kâlbimde öyle derinde Kıpırdama kal yerinde Arı çiçek bal yerinde Kalem kaşın düşe daldı Hem o hem de bu yandasın Geceleri rüyâmdasın Geldin yine odamdasın Adın kâlpte saklı kaldı Marifet kaş ile gözde Aktaş yanar derin közde Dudağında bir çift sözde Sevdalı bir bakış kaldı Şaban AKTAŞ 02.08.2020 - 02.46 Görseller: Şaban AKTAŞ EYYAM-I BAHUR Ağustos ayı başları Eyyam-ı bahur Hava sıklat Yanıyordu ortalık Akşama doğru Göğün gürlemesiyle Bir yel esti Serin serin Yaz yağmuru başladı Çiledi hafiften Yüksek dağlık kesimler Dağıttı kasvetini... Kurudu göz pınarlarım Artık akmıyor Fakat dağlar öyle değil Bastıkça karanlık Yağmur şimşek Sağanak patlıyor... Bir türkü düşüyor dilime "Yağmur yağar kadınım Her dereler sel olur Yâri gurbete gidenin Sevdiğini el alır ".. Alıyorum duvardan Bağlamayı elime; Vazgeçemem o yârdan... Ah sevgili, sen şimdi Mor dağların ardındasın Çoluk çocuk derdindesin Kendim çalar söylerim Ah ederim derin Kendi kendime Yazar çizer, gönül eğlerim... Varsa kederin, sen de eğlen Vur patlasın, çal oynasın Yer yarılsın, gök inlesin Aşk ile sağanak Yaz yağmuru dinmesin... Şaban AKTAŞ 02.08.2020 - 20.11 Görsel: Şaban AKTAŞ İŞTE BU DOĞA sen de ondan doğansın, anana karşı bunu nasıl yaparsın be düşüncesiz adam, huyun kurusun kesilsin soyun o senin havan ciğerinde soluk içtiğin suyun çeşmen oluk oluk; ekmeğin aşın toprağa gömülsün taş altında kalsın başın!.. ŞABAN AKTAŞ 02.08.2020 - 22.34 AŞK DEYİNCE Aşk dendi mi ben Ay ile güneşi iyi bilirim Bir de gül ile külü Yalnızca ateşi yaşadım Gözlerinden Güneşi içtim yana yana Oysa suyundan da İçerdim sunsaydın Ellerinden kana kana Sürdükçe yürek yangını Kahrediyorum Doğduğum zamana Birimiz geç, birimiz erken Sorsalardı keşke bize Gelirken giderken Yürüyemedik yanyana Ben bu yana, sen o yana Yürekler nasıl da/yana Öyle büyük ki bu aşk Yetmiyor bir ömür Sığmıyor iki cihana... *** Dağların ardında güneş batıyor Ufukta kan ağlar divane gönül Batan güneş kâlbe kömür atıyor Gül alır kül satar pervane gönül Şaban AKTAŞ 03.08.2020 - 10.04 Bitmedi.. Şaban AKTAŞ 03.08.2020 GÜLÜMSEYEN (MANİDAR) ESİNTİLER Armudu say da ye Elmayı soy da ye Bu Eyyamı Bahur’da Serin mavi koyda ye Armudun iyisi Elimde birisi Sakın ayı deme hiç Aynaya bak; irisi! Mani düştü dilimden Kurtuluş yok elimden Eğildim iki büklüm Tuttum aldım kilimden Mani mani manidar Boyu uzun eni dar Çıta gibi güzelsin Çıta maymunu da/var! Maymun dedim my moon’a Gece dolunay; Luna Sen ay kadar güzelsin Ne denir ki; ay buna! Cafe Moon Kafeterya Canım seni is/ter ya Mis kokular sürünmüş Aşkım bir leb-i derya! Ah bu leb- i deryalar Bak bu lebi der yalar Tadı tuzunda saklı Gül yanaktan ter yalar! Şaban AKTAŞ 03.08.2020 - 11.57 Görsel: Şaban AKTAŞ |