AYDÎLAM
Karanlığı uyuturken sessizce yağan yağmur
Düşlerinin altında ıslanırım her gece... Bir ağıt ki sessiz gidişin içimde çınlar günlerce Adın dokunsa gönlüme Bir yusuf yalnızlığı çeker yüreğim Kör kuyularda sabahlarım Yokluğun ince bir sızıdır böylece Ay büyürken derin sularda Aksin yansır avuçlardan, Hasretinden öperim sessizce Kirpiklerine dizilen yıldızları Bir bir ayıklarım can kırıklarından Yüreğime sarındığım bu son bahar Güneş doğmayacak mevsimdir ebediyete kadar Sen! Menekşe kokulum gül bakışlım Umutlar yeşermeden solar bilmez misin? Ayrılık anca masallarda olur derdim Şimdi sinemi yol yapıp önüne serdim Gelişine kurduğum tüm saatler Zamanın ötesinde takılı kalır Yokluğuna uyanırım her sabah Ve yokluğun, sinemi yakan kor ateş Hani öptükçe hayat bahşeden buselerin ? Biçare yol gözler Yıldızların koynunda yatarım her gece... Sen! ayın üzerine doğmaya utandığı güzel Züleyha’nın ağaran saçlarında tel tel yusuf nakşedilmişken Kaç hasretin sancısını taşır yüreğin? Çorak gönüllere yağacak rahmetti gözlerin Aşkına susamışım kerbela yüreğimde Kıyıya uzun cümleler yığarken dalgalar Gözler kan çanağı, dicle gibi kan çağlar Aşkın gölgesinde binlerce sevda yeşerirken Sana uzattığım eller hep havada kaldı Şimdi sessiz bir gemi gibi Közümle beraber Gitmeliyim bu limandan. Bitsin diye bu sessiz hikaye Sefil sersem düştüm yollarına Susuz kalmış yolcuya pınardı gözlerin aydîlam Gönül Esvedi |