0
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
963
Okunma

En eski asrın bir elma ısırışında bulmak seni.
Babilin asma bahçelerinde
En eski dudak bükümüyle yaklaşmak nefesine.
Bilgeliğimin,şairane vızıltılari mazûr gör.
Bir pi sayısında 3 ile aramak seni.
Kaybetmeyi istememek kadar cesur bir kılıç darbesi.
Kağıtlarla biçare olmak,kalemin ucunda.
Yaşamak teninde,tenine konan terinde.
Ölmek seninle bu terimde.
Devrin nehirlerinde yıkanmak,
Aydınlığın gölgesinde kurumak,
Korkunun hecelerinde aramak seni
Yıkanmak üç kere seninle aynı nehirde, nilde.
hayat süzgecinden akan sözcüklerle.
Sana,senin varlığınadır duvarda asılı duran,
geçitsiz,ağlamaklı zaman.
Parçalanan vücutların trajikomik ,mitolojilerinde bulmak seni.
Tozlu mahsende yedi doğuran ansiklopedilerin sayfalarına cizmek seni lekesiz.
Van Gogh’un uzvunu kestiren cizgisel seslerle delirebilmek,
Tablosunu bitirip intihar etmek bir hastane odasında.
Doğurmalı seni hayat!
Ortadoğunun tam rahminde doğurmalı.
Yakmalı dünyanın ekseninde cellatları.
Ve gömmeli tüm borazanları seninle.
Seni bir bedende toplamak için yazıyorum bu düzensiz, Virgülsüz, noktasız ,çok heceli; satırları.
Senin gözlerinin militanıyım
ellerimde karanfil, gül bahçesinde.
Nazımın suretinde dağılsın piraye.
Ve sen doğmalısın bu gece.