Gül Ayasofya
İkinbin yirmi ,yirmidört temmuz
Fatih’in fethine layık bir gece Topyekün huzura erdi ruhumuz Batının güttüğü makus bilmece Kayboldu bir anda söndü bu gece Açıldı gülleri ışıdı yolumuz Bir yanı bayram diğeri huzur... Secdesiz yıllara olmuştun mazur Ayasofya esaretin erdi sona Prangaların kırıldı bir bir Serildi gafletin cüssesi yerlere Tevazu altında ezildi kibir "Namazın uykuya "galebesi çalındı Uyandık sayesinde imanlı bir erin Tuttuğu yol ile özgürlük alındı Secdesi bir hoş tesbihi başka bir derin Geleni geçmişten mahir günlerin Hasreti son buldu kavuştuk aşka... Ötecek beş vakit kandili bülbüllerin Kılınsın huşuyla kapında bu ilk cuma Ey Allah’ım şükürler olsun açtı güllerin Huzur değdi mahzun terli avucuma Selim Adım/Ayasofya’ı Kebir Camii’li günlerinden... Yirmi yıldır dinlerim, o buğulu sesini Nice efkara derman, sürdünüz sayın Gölge Türkülerle düşürdün,acının gölgesini Bügüne dünden yaman,girdiniz sayın Gölge Yediden tüm aleme, içli içli yayılıp Fark edildiniz hemen, sardınız sayın Gölge Sabah akşam aşk ile, işlerine koyulup Dilde çaldınız keman, sardınız sayın Gölge Şiirlerle işledin, gönlümüze gergefi Nakışları pek yaman,vurdunuz sayın Gölge Nağme nağme şakıdın, vurgulayıp her harfi Değerlendi o zaman, gördünüz sayın Gölge |