MOR ÇİÇEK
MOR ÇİÇEK
Yaylaların mor çiçeği Gidip baksam yerinde mi Sarılıp ta öpsem yari Sıcakta mı serinde mi Kolların boynuma dola Hiç bakmadan sağa sola Çıksam bir gün şöyle yola Yine günün birinde mi Söylediği söz olayım Şu gördüğü göz olayım Çabuk olup tez olayım Bugünde mi yarında mı Yarin yanına varayım Halin hatırın sorayım Sarmaşık gibi sarayım Bir sabahın köründe mi Olam ekini göceği Çukurovanın sıcağı Dağların gülü çiçeği Alında mı morunda mı Dünyayı değer bakışı Çalar söyletir aşığı Sanki sabahın ışığı Gözlerinin nurunda mı Kemeri olsam belinde Çalısı olsam dalında Yarimin gonca gülünde Diken olsam harında mı Hasretlik içimi yakar Ala ceren olmuş bakar Teni burcu burcu kokar Gülller kokar terinde mi İçsem dillerinden şeker Yüreğine sevgi eker Aşka düşmüş sevda çeker Başında mı serinde mi Başımı alıp giderim Söyle sensiz ben n’ederim Hep hesap kitap ederim Zararında karında mı Bülbül gibi zarında mı Gizinde mi sırrında mı Bu hasretlik zorunda mı Gönlü nazlı yarinde mi Yaralarım derinde mi Koyun olsam süründe mi Zuhur etsem sürgünde mi El mi alsam pirinde mi Şu yarama derman olsun İdamıma ferman olsun Dedesultan kurban olsun Şu güzelin uğrunda mı Abidin Dede |
su gibi akıcı berrak dizelerdi