yokluk bütün yönelişlerden bir çırpıda vazgeçebilmektir demire vurulduğunda çıkan kıvılcımın ziyasıdır yokluk sıra sıra dizilen saatlerin teker teker kaybolduğu gecelerdir şehrin kalabalığından son kez dalgalanan toz dumandır
herkesin, bir şey elde edeceğim diye taşıdığı bir ümittir ümitlerin ateş kesilip taca tahta nail olduğu heyecandır, göle aksini düşürmüş bir perinin asasından yayılan yıldızdır sesler birer birer azalıp ölüm feryatları arka arkaya çoğaldığında sabaha doğru kan kokusuna gelen kurtların uğultusudur
üç kantarlık taş mermerlerin yorgun çığlıklarıdır kabzası çift boynuzlu ,çatal dilli , yılan başlı bir hançerin öcüdür yeşim taşlarla hakkedilmiş, kınından sıyrılan kılıcın dehşetidir ölmesini bilenler için yokluk bir hayat aşkı bilenler için yedi gerçek gizemdir
tefekkürden feyizlenen enel-hak sırrının cennet ü tubasıdır manevi bir güzergahta uçanların konakladıkları zevk-i sefadır cezbeyle menziller aşan ruhun tecelli mekanıdır her seher vakti marifet ateşinin parlama halidir yokluk
zaman ve mekandan dışarı cemal aynasının nazargahı ruhi bir tekamülün zirve noktasıdır yokluk bilinmeyen körlükten her şeyin ortaya çıktığı umulmadık anlarda yağmurların düştüğü şafakların kızıllığıdır akşamüstü alacasının gizini keşfetmeye bir yürüyüştür
alabildiğince deli yangınlar çıkaran karanlıkların içindeki zulmettir her düşüşte bin defa tadılan acıların ıstırabıdır bir sezgiyle kavranabilen en zor, en ince yandır aklın erişemediği ,çözemediği olağanüstü inanç tezahürleridir yaşanan depremlerin enkazından fışkıran ince bir sızıdır yokluk
secdelerde sadırlara ilişen ulvi bir dokunuştur yokluk mecnunu bin kere yakıp kül etmiş leylin encamıdır tüm denizlerin bir araya gelmesiyle dolmaz bir boşluktur varoluşa ,öze kapalı saklı kalanlardır yokluk tanrı emaneti görmeyen gözlerin sakladığı karanlıktır
saklı hazinelerden sızıp gelmekte olan hararettir dönen gök kubbenin nurla yoğrulan çırağıdır beş duyusuyla altı cihetin havsalasıdır zerre-zerre moleküllerin oluşturduğu sonsuzluktur yokluk
güneşin battığı yöne sürüklenen kuşların arzusudur ilahi sevginin ,anne kucağındaki çocuğun gözlerinde dirilmesidir üç şerefeli minareden günde beş defa ilan edilendir tarlalarında çalışan kadınların kıl torbalarında arpa buğdaydır yokluk
hiçbir meleğin adım bile atamadığı berzah mekanıdır yokluk ebabil kuşlarının zalim orduyu tarumar ettiği zamanın mahyasıdır tozun toprağın içinde keyfiyetlerin esrarlı raksıdır serapa bir hatıranın küllere bulanmış tutkusudur
bir nefes soluk gibi göklerin imgesidir yokluk aşkla nura dönüşen karanlığın intizarı ışığıdır her şairin duygularında gizlenen hayal olan evhamlardır bir yolu, bir yasası olmayan gizli bir makamdır bütün suretlerden arınmış bir yolculuktur yokluk
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yokluk şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
yokluk şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Selam saygımla.