SÜTSÜZ AK KAŞIKLARsağırdı kulakları duymadılar duymazlarda bu kaçıncı çalınmış örselenmiş cinsiyet bu kaçıncı kökünden koparılmış papatya yetmedi mi soldurduğunuz mevsimsiz gülüşler türüyorsunuz her bir yanda topraksız susuz ayrık otu gibi bir de sütle yıkanmışsınız diliniz bal yüreğiniz çirkef sütte leke var sizde yok ondandır salınıp salınıp başka papatyaları kopartmanız o papatyaların da anaları babaları var kan ağlayan biraz medeniyet biraz vicdan “hayır” demiş dile lal söze sağır anlaması zor mu ? “ölüm” sinsi habersiz ilanı yok tamam da ölümünde hayırlısı bile bile gün devirip ömür çürütürüz de böylesi mevsimsiz üstelik sevimsiz bu ölmek değil “cinayet” başlı başına bir “cinayet” eli kanlılar sütsüz ak kaşıklar taşa bulaşa yürürler aramız da Sibel Karagöz |
ah anneler ! keşke bu cibilliyetsizleri doğurmasaydılar...
eyvallah.