bilmem kaç santimlik ekranabenim zamanımda yoktu izleyebileceğim bir televizyon yada efektli ekran görüntüsü sadece bir el radyomuz vardı avuçiçi büyüklüğünde her gün ailecek o yüzünü göremediğimiz dudaklarını bilemediğimiz insanları bekler sevincimizi gizleyemezdik her defasında sanki ilk defa duyuyormuş gibi heyecanlanırdık ve bir kelimesini dahi kaçırmak istemezdi kulaklarımız o yüzden 1,2,3 tıp misali dinlerdik haberleri yada ankara radyosunda adını bile hatırlayamadığım sanatçılar vardı onlar bilmezdi belki ama onalr bizim evimizin değişmeyen misafirleriydi ağırlamaktan mutluluk duyduğumuz yoktu her odada televizyon yada bir bilgisayar o yüzden hiçbirimiz kapatmazdık kendimizi odalarımıza dikmezdik gözlerimizi bilmem kaç santimlik ekrana hep beraberdik ağladığımız zaman bilirdik ki bizimle beraber ağlayacak bir insan yada teselli edecek bir yürek var yanımızda o yüzden mutluyduk her ne kadar hayat çok zor nidaları atsakta biz koskoca ömrümüzü hapsetmedik bilmem kaç santimlik ekrana o yüzden ölürken bile samimi bir gülüş vardı dudaklarımızda |
teknolojinin biyolojik ve ekolojik pek çok zararının yanı sıra psikolojik zararı da mevcut.
bunu çok iyi dile getirmişsiniz...
şiir de olmuş mu? olmuş...
tebrikler...