-Kim pür-i pak ki...kim pür-i pak olduğunu diyebilir ki bu ters yüz ortamda hiç şeytanın beynine girmediği bir fani kaldı mı ki ne benim ellerim çok pak nede şu gönlümün tam bir aklığı var herkes gibi değilsem de benzerliklerimiz de hiçte az değil ki düğüm düğüm düğümlenir’iz bir yar’in gözlerinde nereden nasıl bile bilirdik ki onları her anışta bir intizar çekebileceğimizi Allah biliyor ya duygularımız çok paktı en ufak bir leke dahi ilk istemlerimiz de bulunmazdı ama yeni neslin huy ve kabuller farklı farklı umut denen yolculuğa bir yarla başlamıştık gözler kör dimağlarımız da bulanık ilk başlangıca evette son sahneyi bilemezdik ya veya ne denli bildiğimizi zannet sekte sizi ya iç yüzünüzü bu ahvalde nasıl çöze bilirdik zaten bukalemuna benzer gibiydi gönlünüzün ahvali o ehvar halinizle de yakamıza yapışmış’tınız biçare bir ceylan zannetmiştik o vakitler sizi zannımızca görüntülediğimiz o biçare boynu bükük aciz zannettiğimiz halinizi işlemeye başlayınca kumaşınızı o vakit ancak görebildik o salınan eteğin türlü türlü hünerlerini görüp görüp de seyrettik meydan elinizde kalakalmıştı ya o zavallı halden de bir eser dahi kalmamıştı artık atı çalanın suyu bir çırpıda geçtiği gibi ortalığı katınca tozu dumana ortada ne bir aşk kaldı ne sevgi nede bir bağlılık oysa ki bizler annelerimizin vefa ve sadakat dolu o masum ve pak yüreğinde yetiştik nereden bile bilirdik kuşak farkının çok renkli ve çok desenli olacağını iblise bile çalım üstüne çalım atıldığını bu devir nasıl bir devir ki herkesin de en yakışıklı sevgilisi cüzdan olmuş bizse masallarda kalakalmışız hala bu bize ters gerçeği bir türlü de görmüyoruz Ferhat gibi aşkımız için hala dağı ve taşı deliyoruz ve emek sevgi ve güvenin hiç mi hiç kar etmediğini sadece çıkara koşulduğunu bilip öğrenmeden kazma başımızı delince akıl başa gelse de ne fayda işleri bitince yolcu yoldan çoktan çark etmiş olduktan sonra üç beş kuruş için çalınmadık kapı da koymazlar daldan dala ve çiçekten çiçeğe konan arılar gibi ama asla da bir türlü de bal yapamazlar iki ucu pis bir değnek bu dünya bize ne gerek iki yakamız gelmedi bir türlü dost bir araya bir post bile bulamadık keyfe altımıza serek bir yudum suda boğulduk hep hasret kaldık karaya hadi hiç durmayın hemi kol ve kanat kırılana kadar zira sizde ne bir ar ne sevgi nede birazcık haya var artık sizlere elveda vakti geldi de geçti bile pis defocu siz varın gidin yolunuza gayri siz bize tezatsız be yolcu... AZAP...(Kadri Atmaca) 12.07.2020 |