ÜşüyorumŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Beşşar Esed’in İdlib’e yaptığı zulümde yıkıp giden ocaktan hayatta kalanlar hususunda hissettiklerimi bir bebeğin ağzından yazmaya çalıştım.
ÜŞÜYORUM
Öyle bir dava var ki içimde Şifa olmaz derde Adım Gadir bebe Doğar doğmaz ismim geçti bu davada Ardı ardına bombalarda Ablam ve teyzelerim yoğun bakımda Amcam ve ninem çok uzaklarda Annem Um Vaed yanımda Vakit, kış vakti Üşüyorum... Yüreğim titriyor................... Emziğim ağzımda Evlerimiz bombalar altında Rabbime açtım ellerimi Ümidim yarınlarda Vakit, kış vakti Üşüyorum... Ne istiyor bizden bu amcalar? Nedir bu kanlı gözleri? Dar mı geldi dünyaları? Daha bir ay önce yerim dar değil miydi? Hayat denilen şey eğlence değil mi? Elleri ve bacakları oynatmak değil mi? Emzik emmek değil mi? Süt içmek değil mi? Anlamıyorum... Bomba atanların bebesi yok mu? Bomba attıranların bebesi yok mu? Anlamıyorum... Siz, Fe eyne tezhebûn Nereye bu gidiş? Üşüyorum... Görmüyor musunuz? Hissetmiyor musunuz? Şeytanlaşan ve bireysellik batağına saplanmış kişiler Yardıma ihtiyacım var. Duymuyor musunuz? Siz, Summün bukmün fehüm la ya’kılûn Görmez, işitmez ve düşünmez misiniz? Biz burada acı çekiyoruz… Ciğeriniz yanmaz mı? Vakit, kış vakti… Üşüyorum…. Necdet Ömer Özer |
salt beşer esad'a bağlamasanız şiiri
daha evrensel ve daha acılarına ortak olmaz mıydınız en azından çocukların.
sonra sorgulamak elbet?
işimiz, aşımız, kavgamızı...
utanmak ve en azından Allah'tan korkmak için illa bir ülkenin
ve bir düşüncenin savunucusu olmak mı gereklidir bilmiyorum...
eyvallah.