Yokuş
Ne seni bulabildim
Ne senin gibisini Yalnızca savrulmuş Bir gün elbet bulunma hevesi Ve şevkiyle yoğrulmuş Bir adsız maceranın Geri dönülemeyecek bir yolun Yokuşunu bulabildim Ne nefesim yeter Ne ömrüm Köşe başında bekleyen bir katil gibi Beni öldürmeye ant içmiş Kapalı bir havanın Ve kabimi kıran bir rüyanın Sessizliğini buldum Ne gözlerim yeter görmeye Ne ben yeterim Yine sevdim Yine seveceğim Dizlerim parçalansa Bu dik yokuşta Bir gece ansızın da gelsen Yine gidersin Yine gideceksin Başında beklediğin bir hastanın Ne insan olmuş Ne insan olacak bir sevginin Ne başımı koyduğum yastığın Hiçbirinde izin kalmaz bu gece Ve bekleyeceğim Belki sonsuza kadar Dolunayı görene kadar O mükemmel geceye varıncaya kadar Adım dudaklarını yalayıncaya kadar Ama yine söylemezsin Yine söylemeyeceksin Ne adım Ne varlığım Hiçbirinin gölgesi olmayacak ülkende Üşenerek içtiğin su kadar Ve başını koyduğun huzur kadar Gereksiz bir insanım Ne rahat edersin Ne rahat edeceksin Annesine koşan bir çocuk Veya henüz doğmadan ölmüş Günyüzü görememiş Parça parça olmuş bir hayalsin Ne kurabilirim Ne kurabileceğim Son damlasını da içsen Üzerine yağmur düşmüş Ağlıyor sandığın bir gülün Tüm ihtişamıyla da dikilsen Ne sevebilirim Ne sevebileceğim Görüp göreceğin en mükemmeli En görkemlisi Bir çığ gibi üstüme de yağsan Ben ne ıslanacağım Ne ıslanabilirim |