NE MAVİSİN ARTIK NE DE YEŞİL
sözlerin bittiği yerde
gidişler başlar ama sen bitapsın gidemezsin çatlar yüreğin cam kırıkları sinene batar yarım kalmış bir randevu buluşmasını hangi çığlık paklar buruk sevincini hangi sis saklar halden anlamaz ne gece, ne hece ne de kelimeler bir kere adın çıkmış serseriye bıraksalar hırpalamasalar elbet bir od bulacaktın vetireye ne mavisin artık ne de yeşil çıkmazlara dolanmış elin, ayağın, başın tutuklusun aleni zincirlere, prangalara ve de karanlık zindanlara |