YAKARIŞ
Alev teni yakarken susar saba yelleri
Gönül bahçelerinin solar iri gülleri Kesilir o esnada yürekçiğin telleri Toprak günahkâr teni nasıl da yer ya Rabbi!... Settarsın sen, setr eyle, rüsva etme âleme Mecalsiz bedenimi sürükleme eleme Hâlimi arzetmeye yetmez hiçbir kelime Hakikat atlasını önüme ser ya Rabbi!... Zamanın ötesine uzanır gider mezar Yaralı vicdanlara eyler Resul’üm nazar!... Kitabenin üstünde ‘meçhul bir ölü’ yazar Nübüvvet çerağından muhabbet der ya Rabbi!... İslâmiyet’te huzur, yalnız Hakk’ta emniyet Kader kısmette yoksa işe yaramaz niyet Ruhum kapında köle, bedenim cana diyet Damarımda akan kan, gözümde fer ya Rabbi!... Hayat herkese şifa, bize zehir olsa da Kırağı çalmış gibi güllerimiz solsa da Karanîler misali gözümüz yaş dolsa da Bu dünya yaşanmaya elbet değer ya Rabbi!... Şirazeden çıkmadan bir çıra yak kuluna Ruhlar cadı kazanı, canlar kurban yoluna Ten toprağı öpünce, kula şefkat oluna Servilerin altında gölgelik ver ya Rabbi!... (30 Haziran 2006 Cuma / Trabzon) M. Nihat MALKOÇ |
İslâmiyet’te huzur, yalnız Hakk’ta emniyet
Kader kısmette yoksa işe yaramaz niyet
Ruhum kapında köle, bedenim cana diyet
Damarımda akan kan, gözümde fer ya Rabbi!...
...
Yüreğinize ve kaleminize sağlık efendim.
Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Emanetiniz Allah’adır.