Ben abimi 97 ekiminde trafik kazasında kaybettim. Yengem(abimin eşi) teyzemin kızıydı ve çok fakirlik çektiler. Yengem abimin vefatından sonra evlenmeyip iki yeğenime hem annelik hem de babalık yaptı.

Yengemlere ne zaman gitsem buzdolabının ancak azıcık bölümü doludur. Fakirlik. Ama yengem hep kim giderse gitsin evine “sen açsın, hemen sofra kurayım deyip, yarım saatte yer sofrasını hazırlar. Sofra fakirdir. Patates kızartması, makarna, salça vb. ve yanında bir demlik çay. Ve o kadar güler yüzlüdür ki siz dünyanın en zengin sofrasında hissedersiniz kendinizi. O kadar keyifle yersiniz ki o güler yüzün eşliğinde bir bakmışsınız iki saat geçmiş dört beş bardak çayı bile devirmişsiniz.

İşte ne zaman sizin sayfanıza gelsem, şiirlerinizi okusam o duygu gelir aklıma. Şiirlerinizde ne imge, ne sembol, ne yabancı sözcük, ne felsefik terimler, ne aşk, ne edebi sanat vardır ama ilginç olan yazdığınızın şiir olması ve çok güçlü bir gönderinin olması.....

Hatta lordlardan değil de halktan oluşan bir jürinin bulunduğu şiir yarışmasında ödül alacak kadar da değerli olması, şiir olması. Sanırım bunda en büyük etken şairin zekasını alçak gönüllülükle kullanması, yazdıklarında samimi olup o duyguyu okura geçirmesi...

Her ne kadar sayfanız şiirköymolayeri olsa da; mizah; sahnede baş rolü kimseye kaptırmasa da şiirleriniz her daim güçlü, zekice ve düşünen için kıymetli anlamlar içermektedir.
Saygılar



ersinbaşeğmez tarafından 6/29/2020 12:58:53 AM zamanında düzenlenmiştir.