PİRİN PALAS: 12 EYLÜL 1980 darbesinin Adıyaman Merkeze kısa mesafeli işkence hanesidir.
Yatılı Bölge Okulu olarak kullanılan bina işkence merkezi yapıldı.
İşkence süresi 9o gündü.
Sonra işkence süresi 45 güne indirildi.
Bu binada akıl almaz işkenceler yapıldı.
Savaş zamanında düşman eline esir düşenler böyle işkence görmemiştir.
Siyasi tutsaklardan başka suçsuz çok insan da işkence gördü.
Birbirine düşman olanlar, düşmanlarını “terörist” diye suçlayarak intikam almaya çalıştılar.
Komutanlarla senli benli olan ağalar, ispiyoncu yalakalar kendilerini sevmeyen herkesi ihbarlarla işkenceden geçirdiler.
Hacı, hoca, ağanın partisinden olmayan tüm muhalifler yıllarca yattılar.
Darbe ağaların kırbacına dönüşmüştü.
Çok insanın işkencede öldüğü biliniyor.
İşkencede öldürülenlerden biri Besni Devlet Hastanesi doktorudur. Besni Karakol Komutanı hastanede görevli sevgilisi hemşireyi hemen göndermesini ister. Doktor hastanede başka hemşire olmadığını, görevi bitince hemşireyi göndereceğini söyler. Komutan asker göndererek doktoru gözaltına alır. İşkence eder. Siyasetle uzak-yakın ilişkisi olmayan doktor örgüt üyesi olarak Adıyaman işkence hanesine gönderir. Burada komutana hemşire göndermediği için suçsuz vatansever doktor öldürülür.

Kan gölüsün Pirin palas,
Eller konuk etti sana,
Evdekiler tutuyor yas,
Erir içim yana yana…

Zulme mesken Pirin palas,
İnsan mıyım yoksa kalas,
Yorgan döşek olsa atlas,
Erir içim yana yana…

Anahtarın gelse sesi,
Kuşku sarar dost herkesi,
Bilir çoğu neyin nesi,
Erir içim yana yana…

İnsanoğlu kemik deri,
Bekler onu çavuş eri,
Yaktı beni bir serseri,
Erir içim yana yana…

Cantekin’im; soldu gülüm,
Tatlı olur bazen ölüm,
Biter elbet bir gün zulüm,
Erir içim yana yana…

1983
İşkence hücresinde ifade yazmam için verilen kağıt ve kalemle 12 şiir yazdım.
BURAM BURAM ÖZLEMSİN KÂHTA’M Kitabımın elden geçirilen şiirlerinden.