-Vicdanın perde arkası...er kişinin cürmü ancak vicdanı kadardır insanlığı onun kirlenmemiş kısmıyla ölçülür vicdan kırk bir güğüm zemzemle yıkanmış ve Hak nezdinde kutsanarak öz eliyle sundu bizlere daha doğmamış olan Pür-i pak gönüllere ona yapılanlar ters kaldığında da sızlarmış red ederken kulun haksızlığını ister istemez kirli gönlü de dürt-ermiş şahsa da asla kar bırakmazmış şer ve belasını bu aklığı insancık oğullarının nefsi hazmedemiyor emanete ihanet de çıkarların ilk şartı oluyor demokrasi ve özgürlük denilen lortlar kamarasını başta devletler eliyle sinsice kullandırıyorlar vicdanlarını bir pula satarak ırzına geçiyorlar hak ve hukuksuzca milletlerin her gün kanlı bitiyor bir türlü de tükenmiyor haksızlığın matemi bu uğurda sekiz yüz milyon göçmeni örs-elediler yollarda virüsü ile aşısı ve maskesi de vicdansızlıklarının bir başka tür perde arkası illa ki gerçekleri kucaklayıp ortaya saçmak yakışır kula suskun olmayın emrine uymak gerekli içimizde vebal dolu milyonlarca Çıfıt var kokuşmuşlukla vicdanlar zincirli hiç durmadan da it gibi de havlar bak yine iblisler kudurdukça kuduruyor vicdan filan dinlemezler bu hınzırlar Filistin’e öz malları gibi konuyorlar çoluk çocuk da dinlemezler o pis salyalarını en mahreme de akıtıyorlar istif halinde de yığılıyor ölüler kasalarda gizli saklı vicdanlar imansızlar her bir nefeste en az bir kişiyi kanlara buluyorlar her bir anıyla vicdansızlığa göz boyamadır medeniyet canavarlığın köpek dişleriyle tüm insanlığı işgallerinin altında çıkar çarklarına dolarlar Kafdağı’na sürgün tüm değerler şimdi ar namusu da sermaye yaptı menfaatler halbuki eskiden bir yaz gülü gibiydi yaşamımız insanlık ölmemişken ter temizce yıkardı belleğimizi imeceler kahrolsun sizin bu kokuşmuş medeniyetiniz de demokrasiniz de kerpiç binalarda soğan ekmekle mutluluk kahkahaları hala kulaklarımda belki yamalıydı ama elbiselerimiz her şeyimiz gibi ter temizdi gönüllerimiz dürüstlükleri ile bize örnek olurdu büyüklerimiz oysa şimdi zoraki yüzümüze gülünür oldu art niyetle sabiler okşanırken nerede yok ki toprağa gömülü olmayan bir masum şu an kobay olarak kullanılan mazlumlar olduk neyimiz kaldı ki budayıp ta kör topal bıraktılar hepimizi çıbanlar cılızlık içinde sarmışken çaresizliğimizi içimizde ki itler şimdi besili bir domuz gibiler... AZAP...(Kadri Atmaca) 22.06.2020 |