Tonlarca Hüzün Var Beton Odamda
Olmuştum toprağın, taşın çocuğu
Olamadım asla yaşın çocuğu Çocukluğum geçti tarla tapanla Harmanda gem sürdüm, çifti sabanla Çıkmaz hatırımdan geçse de yıllar Oyuncaktı bize taşlar, çağıllar Ellik takar, arpa, buğday biçerdim Testiyi başıma dikip içerdim Huysuzdu korkardım Sarı Tosun’dan Ruhum mest olurdu çam kokusundan Arı bal yapardı kara kovana Bayılırdım yufka, yeşil soğana Kiraz toplamağa giderdim dağa Otururdum bağdaş kurup çardağa Pekmeze gaçamık banar da yerdim Pantolon bilmezdim, şalvar giyerdim Pınarın başında yapardık fasıl Çok güzel günlerdi geçen velhasıl Nenem tekerleme söylerdi bize Dolunay olurken gece avize Yıldızlar kandildi uyurken damda Yazın yatamazdım asla odamda Gökyüzü cibinlik, döşek topraktı Yıldız saya saya uyku matraktı İlk mektepte haylaz talebe idim Hayalden hayale göçebe idim İstanbul’u on beş yaşımda gördüm Kulelide çakı gibi askerdim Askeriye farklı, çok da güzeldi Okudukça orda fikrim düzeldi Şairlik yaşımdır plakam benim Önceden hiç yoktu alakam benim Pınarın başında fasıl özledim Hemi de bilseniz nasıl özledim Olsaydım toprağın taşın çocuğu Kalsaydım çileli yaşın çocuğu Ruhumun eşini güzümde buldum Delibal, felekten öcümü aldım Arıyorum yufka yeşil soğanı İstanbul’da hiç yok, arı kovanı Yıldız saya saya uyusam damda Tonlarca hüzün var beton odamda DELİBAL - Celil ÇINKIR |
böyle şiirler de arada güne seçilmeli
çok beğendim
yüreğinize sağlık