HIÇKIRIKLAR
Yollara düşmek vardı sabahın beşinde
Fırtına elimdeki şemsiyemi kırdı önce Uykulu gözlerim yağmurla tanıştı Hep çiğnediğim bu parke taşları Çaresizliğimin göz yaşları ile buluştu. Anılarım tüm caddelerine yazıldı gurbetin Yalnızdım bu insanlar içinde Aklıma sevdiklerimle dolu akşamlar gelince Mark Plasta oturup bir banka Ağladım... ağladım ! Sonra sürükledim ayaklarımı... Bitmeyen susmayan mücadeleme. Unutmak için acılarımı, koştum hep koştum Ayrılık dolu şarkıları mırıldandı dudaklarım Çay dolu bardağımda göz yaşımı içtim. Sonra söküp attım içimden tüm hatıraları. Şimdi içimde kanadı kırık kuşlar gibi ayrılık Yaş dökmüyor gözlerim, yüreğim ağlıyor Ellerimi ayaklarımı bağlıyor Paslı prangaları gurbetin. Bir kemanın inleyişinde bu gece Efkarım nağme nağme dökülüyor Karanlık gecelerime,yalnızlığıma Çok uzak bir diyarında Bir çocuk hıçkırığı duyuyorum. Aygün Deniz 16.06.2020 |
Gurbetin hatıraları gelip geçmiş gözlerinin önünden
ah bu ayrılıklar
ah bu gurbet
sevdiğin de uzaklarda olunca
şiir yazmak kaçınılmaz oluyor demli çayı yudumlarken
nice şiirlere