Sızlarsın Kıyısındaysan Bir Yüreğin
İstanbul süzülüyor gözümün önünden,
Dalgın dalgın Loş ışıklar, Uzun bir müddet sahilde bakıp kalakaldım. Gemiler geliyor, Gemiler gidiyor, sevdadan sevdaya Sularda aynalar oynuyor, Buz renkli bulutlar, denize akıyor Yosun kokusu yakıyor içimi Sular yüzüme çarpıp buz kesiliyor, Buzlar ateş... Kaybettim renklerimi Bütün gün aynı caddelerde ağladım durdum Herkes unutmuş, unutmamıştı beni yalnızlığım Geçici bir heves olmadı hiç benimkisi Aşksa aşk , acıysa acı Yaşamam gerekiyorsa, yaşarım Ölmem gerekiyorsa, ölürüm. Öyle bir hâldeyim ki, Sanki uykudan yeni kalkmış Açmamalı aslında eski defterleri Açınca kapanmıyor İstanbul bunu hep yapıyor Alıp alıp kalpleri, kıyıdan uzaklaştırıyor. Sular ürpertiyor Değdiğinde yakıcı tene Her değdiğinde biraz daha Yabancılaşıyorum kendime Efsunlu bir sevgili gibi çekiyor Hiç hissetmiyorum başka şehirlerde İstanbul’daki gibi yalnızlığımı Asil ve tek..! Biraz, Mutsuzluğumuzdan harcıyoruz Biraz, yalnızlığımızdan Saatler ilerledikçe, Daha da fazlalaşıyor Bir çay, Ve çıkardım masaya Yokluklarımı koydum. Haydi, Konuş benimle İstanbul Çignenmemiş bur yolun kaldı mı Ya da el değmemiş bir taşın..? Yağmur gider bulut kalır Sen gidersin, sensizlik kalır Sebepsiz bir arayış belki de Ölenler güzeldi Bir kurşun bir kurşun daha Dönmeli miyim, bilmiyorum Tekrar aynı noktaya... Kaç kişi bu kıyılarda, Bu denizlerde öldürdü kendini Ben de öldürmeli miyim..? İçimdeki hep noksan Hiç bir şey anlamadım, Yaşamaktan... Çıkardığım yangında Ben de yanıyorum. Batıyor ayaklarım bastıkça, Ucu sivri taşlara. Hep sızlarsın Kıyısındaysan bir yüreğin Ve İstanbul’ un.... |