Safir rengi harabe
Sen;
...eski bir şarkısın yıllanmış notalarda unutulan bestekarlar gibi ...eski bir şiirsin sonbaharda uçamayan kanadı kırık turnalar gibi ...eski bir hikayesin yıkılmaya yüz tutmuş tenha kıyı kasabaları gibi Artık; saçların yıpranmış çalılar gözlerin solmuş safir taşlar dudakların çatlamış topraklar Oysa; görüyordum gece rüyalarımda kokun vardı tüm eşyalarımda bak artık unutuldun bu akşama Gidişinle; ateşim söndü bağrım taşa döndü Şimdi; sen eski bir hikayesin unutulan kalbimin kuytu tenhalarında… |