VUSLAT
Yamalı bir sandalla açılmak vardı denize
En ücrasında ıssızlığa kapanmak. Bir avuç tütün, çınardan soyulma el değmemiş bir defter, mürekkebi koyu kalem ve senden türemiş sözcükler. Ay ışığının keremati ile dalgaların ritmine mırıldanan rüzgar eşliğinde mürekkep koyusunu sayfalarda temize çıkarmak vuslat hayaliyle. İmkansız kılınmış vuslatım bu diyarın sakinlerince nitekim yanılmamışlar. Bu sebepten göçmekteyim imkansız denen kafeslerden uzağa ya da imkansızın kafeste olduğu bir diyara... Bu satırları okuyorsan; şafak sökmüş, sandal kıyıya vurmuştur bensiz ve yolculuğum başlamıştır. Tek temennim sen ve benim biz olma ihtimalimizin olduğu bir diyarda buluşmak Er yada geç bir akabinde kaçınılmaz... |