ODAK VİRGÜLÜHepimizin ayakta alkışlanılmak istediği bir penceresi vardır cosmos dünya medeniyetinden habersiz dünyayı ikinci kez yaratır sarı ışık yansıdığında perdeye elinde fenerle içimizdeki Diyojenler insanoğlu arar sana bakmayan her pencerede sensiz bir dünyadan söz ediyorsak tanımsız bir hiçliğe açılır pencereler ulu bir manzarası kalmamıştır uluyan bir gettodan fazlası değildir İstanbul bir sahil kasabası sadece kasabadır pencere önündeki çiçekleri değil dünyayı suluyorsun nil’in taşkın zamanları mermerinden damlıyor seller tufanlar nefes alış-verişlerinin şiddetine düğümlü bir pencerenin karşısında belli etmeden seni izliyorum gecenin köründe odanın yanan ışığı güneşin yönünü karıştırdığı bilimsel gerçeğini ortaya koyuyor göğsünde uykuya dalmış dünya gerisi bir bebeğin annesinin dışında anlamlandıramadığı her şey... İlker ÖZDEMİR |
Hepimize biraz alkış mutlu ederdi sanırım bizi ha :)
Ben de zaman zaman oturup camın ardından bakıyorum o dünyaya.
Aynı şeyleri görüyor olmalıyız.
Sevgilerimle arkadaşım.