YARALIM
Kirpiğinde eskilerden nem kalmış;
Silmek bana nasip olsun yaralım… Sen çağır da düşe kalka koşarak; Gelmek bana nasip olsun yaralım… Bilmez sanma “ÖLÜM” denen sınavı; Hasretlerin ne ilk ne de son avı; Ömrümün canımda gelince tavı; Solmak bana nasip olsun yaralım… Kâbe duvarında duran taş olup; Şükür semasında uçan kuş olup; Derbeder safında bir berduş olup; Kalmak bana nasip olsun yaralım… Seni muhabbetin dem ortasında; Kederin, hicranın, gam ortasında; O “mahur bestenin” tam ortasında; Bulmak bana nasip olsun yaralım… Verdiğim sözümden dönmedim geri; Biraz deli-dolu biraz serseri; Seni bazen melek bazen de peri; Bilmek bana nasip olsun yaralım… Kulağımda Rabbin “sevin” komutu; Sana diktim gönlümdeki anıtı; Sen “evet” de semada ki bulutu; Bölmek bana nasip olsun yaralım.. Yorgun yürek nazlı nazlı atarken; Yudum yudum can şerbeti yutarken; Hani bir gün dizlerinde yatarken; Ölmek bana nasip olsun yaralım… Ali ALTINLI – 02.06.2020 Saat: 22:58 |